İslamiyet öncesi döneme Cahiliye Dönemi denmesinin sebepleri neler olabilir?
İslam nurunu dünyaya yaymadan önce Arap yarım adasında ki insanların yaşayış biçimleri günümüzde anlam veremeyeceğimiz kadar kötü durumdaydı. Bedevilerin(konar-göçer) bir ticaret hane olarak kullandığı Kâbe’nin içerisi putlarla doluydu. Semavi dinlerin Yahudilik ve Hristiyanlık gibi, geçerliliklerini yitirmeleri, deformasyona uğramış olmaları insanları bir inanç boşluğuna itmişti. İnsanlar arasında ki ikili ilişkilerin sadece çıkara dayalı olduğu; kimsenin kimseye saygı, sevgi ve merhamet duymuyor olması toplumda ki düzenin kaybolmasına yol açmıştı. Köleliğin varlığı ve insan haklarının tümüyle ihlal edildiği o günler de, sadece parası olanın itibar sahibi olduğu görüşü yaygındı. Kadınların aşağılandığı, bir mal gibi alınıp satıldığı ve küçük kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü yıllardı.
Bugün okuma yazma bilmeyene cahil deniliyorsa da ‘cahili dönemi’ derken bu cahillik kastedilmemiştir. Yaşanılan bilgisizliğin yanı sıra yeni bilgilere de kapılarını kapatmış olmaları, gaflet içerisinde sadece günü kurtarma çabası, kadınların değersizleştirilmesi ve kendi yaptıkları eşyaya tapmaları gibi bir çok neden onların döneminin cahiliye dönemi olarak adlandırılmasını sağlamıştır. Medeniyetin çok uzağında yaşanan bu gelişmeler, onların başı boş yeryüzünde gezinmeleri ve yeryüzünde artık inançsızlığın hüküm süreceği bir zamanda İslam doğmuştur. İslam öncesi bu gelişmelerin yaşandığı Arap yarım adası, bu kötülüklerin arasında kendi içinden doğan güneşi göremeyecek kadar kör olmalı ki İslam’ın yayılması çok sancılı olmuştur. Haksız ithamlarla karşı karşıya kalan Müslümanlar tüm çabalara rağmen geri durmamış canları pahasına cahiliye dönemini sonlandırmışlardır.