“Osmanlı fetih ve hâkimiyet yöntemlerinin gücü, Osmanlıların değişen jeopolitik koşullar karşısında stratejilerini hızlı şekilde yenilemeleri ve yeni şartlara uygun hâle getirmelerinde yatmaktadır.”
Gabor Agoston (Gabor Agoston)
Macar tarihçi bence bu sözüyle Osmanlı’nın monoton, sabit, her zaman aynı taktik ve stratejini uygulayan bir politikası olmadığını anlatıyor. Osmanlı, zamanın ve coğrafi koşullara göre oluşan değişikliğe çok hızlı adapte olarak sürekli kendini yenileyen, yeni stratejiler oluşturan bir anlayış ile başarılı olmuştu.
Normalde de başarılı olmanın şartlarından birisi değişen dünya koşullarına hızlıca adapte olabilmektir. Örneğin tarımı düşünelim. Teknolojinin inanılmaz geliştiği zamanımızda hala eski usul tarım yöntemlerini kullanırsanız hem az üretim hem çok maliyet ile batarsınız. Teknolojiye ve modern tarıma ayak uydurabilenler ise tarımda pazar paylarını artırır ve siz ise ayak uyduramadığınız için batarsınız.
Değişen dünyada kendinizi değiştiremezseniz yaya kalır ve başarısız olursunuz. İşte Osmanlı bunu 500 yıl önce uygulayabilen, değişen şartlara çok hızlı ayak uydurabilen bir devletti. Ortaya çıkan yeni sorunlara hızlı çözümler üreterek her zaman zirvede olmuştur. Zamanında dünyanın en güçlü devleti, dünyada söz sahibi devlet olmuştur. Bunu ise stratejilerini hızlı yenilemelerine ve değişen şartlara hızlı ayak uydurmalarına borçludur.