Zekâtın sözlük anlamı; artma, çoğalma, bereket, övme ve arıtma anlamlarına gelmektedir. Fıkıh terimi olarak ise anlamı; Sahip olunan belli mal türlerinin bir bölümünün Allah Teâlâ’nın belirlediği ölçütteki kısmının ihtiyaç sahibi Müslümanlara verilmesidir.
Zekât, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilecek miktarda(Nisap) mala sahip olan Müslüman kimselerin Allah rızası için belirli kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. Zekâtın farz olması için bazı şartlar gereklidir. Bunlar;
- Zekât verecek olan kişinin Müslüman, ergenlik çağına gelmiş, aklı yerinde ve hür olması gerekmektedir
- Temel ihtiyaçlarını ve borçlarını karşıladıktan sonra kalan malının nisâb miktarında olması gerekmektedir. Temel ihtiyaç maddeleri İnsanın hayatını ve özgürlüğünü korumak için ihtiyaç duyduğu her şeydir. Oturduğu evden, Kullandığı eşya, giyim ihtiyaçları, Ailesinin bir yıllık nafakası, Mesleğine ait ya da uğraştığı meşgalesine ait her türlü alet, makine. vs.asli ihtiyaçlarıdır.
- Zekat verilecek malın tamamının zekat verecek kişinin mülkiyetinde olması gerekmektedir.
- Zekat verilecek malın edinilme tarihinden itibaren üzerinden tam olarak bir kameri yıl geçmelidir.
Zekat verme şartlarına sahip olan kişi zekatını vereceği kişilerde de bazı özelliklere dikkat etmesi gerekmektedir.
- Fakirlere
- Miskinlere
- Borçlulara
- Yolculara
- Mükâteblere: Azad edilmek için efendisi ile bir bedel karşılığında anlaşma yapmış köle ya da cariyelere denilmektedir.
- Mücahidlere :Tam anlamı Allah yolunda savaşa katılmak isteyen fakat maddi imkansızlık ve eşya, silah yoksunluğu nedeni ile savaşa katılamayanlar anlamına gelmektedir.
- Amil: Devlet tarafından zekat ve vergi toplamakla görevli kimsedir.