Dört halifenin seçimle göreve gelmelerinin siyasi hayata etkileri nelerdir?
HZ. Muhammed (A.S.V) vefatından sonrası için kimseyi İslam devletinin başına yönetici olarak görevlendirmemiş ve yetki vermemişti. Ancak HZ. Peygamberin son dönemlerinde namazı kıldırması için HZ. Ebubekir’i işaret etmesi, manevi anlamda en büyük onun olduğu anlamına geliyordu. Kureyş’in önde gelenleri HZ. Peygamberin ölümünden sonra bir araya gelmiş ve yapılan istişare sonucunda halife olarak HZ. Ebubekir’i görevlendirmişlerdir. Sadece HZ. Ebubekir değil diğer halifeler; HZ. Ömer, HZ. Osman ve HZ. Ali de seçimle yönetmiş ve görevlendirilmiştir.
Seçimle yönetme yetkisini elinde bulunduran dört büyük Halife siyasi anlamda değişen zamanın şartlarına göre hareket etmiş ve yönetimleri boyunca devlet otoritesinin güçlü kalmasını sağlamışlardır. Cumhuriyet dönemi adı da verilen dört büyük halife yönetiminde adalet ve hukuk üstünlüğü İslam’ın kurallarına bağlı kalınarak tesis edilmiştir. Siyasi gelişmelerin çokça yaşandığı bu dönemde; yalancı peygamberlerin ortadan kaldırılması, savaşlarda şehit olan hafızların çoklu sebebi ile Kuran’ın kitap haline getirilmesi ve sonrasında çoğaltılıp dağıtılması, ayet ve hadislerin birbirine karışmasının önüne geçilmesi, fethedilen yeni topraklarla karşılaşılan yeni kültürlere uyum sağlanması ve daha nicesi. Tüm bu siyasi ve askeri gelişmelerin merkezi otoriteye bağlı kalınarak gerçekleşmesi dört büyük halifenin yönetimsel anlamda başarılı olduğunun ispatıdır. Halkın istediği isimlerin devletin yönetiyor olması siyasi birliği sağlamış ve çıkan karşı fikirler ve düşmanlar birer birer etkisizleştirilmiştir.