Ünlü düşünür Aristoteles der ki, yaşamda hiçbir şey dostluk kadar değerli olamaz. Hayatın içerisinde karşılaştığımız bütün problemler de yanımızda bize her koşulda destek olan biri varsa sorunları aşmak daha kolay olacaktır.
Ama ne var ki herkese dost denmez.
Yine Aristoteles derki, Gerçek dostluk fosforlaşma gibidir çevremizi karanlık sarınca iyice parlar. Gerçek dost insanın kötü gününde yanında olan kişidir.
Gerek maddi, gerek manevi tüm meselelerde yalnızca dostunun sıkıntısını, derdini çözmeye odaklanan, bencillik etmeyen insanlar, dostlarımızdır.
Başka bir örnek vermek gerekirse: evimize gelen misafirlerimiz arasında arkadaşlarımız ve dostlarımız vardır. Bir şey istediğinde kalk kendin al diyebilecek samimiyette olan insanlar dostlarımız iken çay demlememizi bekleyen insanlar arkadaşlarımızdır.
Bir insana dost olmak onu hataları ile kusurlarıyla, güzellikleriyle kabul edebilmeyi gerektirir. İnsan kusurlarıyla var olan bir varlıktır, işte burada gerçek dostlar birbirlerinin kusurlarını bilir ve birbirlerinin kusurlarını yüzlerine vurmazlar.
Gerçek dost insanın en karanlık ve en kötü gününde yolunu aydınlatan kimsedir.
Eğer bir kimsenin dostunuz olup olmadığını anlamak istiyorsanız şöyle bir değerlendirme yapabilirsiniz.
Karşınızdaki insan için şu şekilde ya da benzer cümleleri kurduğunuzda o sizin gerçek dostunuzdur.
… Çünkü o benim en karanlık günüme elinde meşale ile gelen tek insan.
Her şey geride kaldın da herkes gittiğinde ve kendimi En yalnız hissettiğim anlarda göğsünü gere gere ben buradayım diyebilme cesaretini gösteren tek insan.
Hayatın içerisinde yorulduğum üzüldüm sevindiğim tüm anlarda olmasını istediğim tek insan…