Eski Türklerin hikmet görüşlerinde var olanın tasavvufi bir şekilde dünyanın her yerinde tezahür ettiği fikri vardı. Yani Tanrı tek ya da biricik bir nesne değildi, Tanrı yeryüzüydü, Tanrı evrendi, Tanrı var olan her şeyin içerisindeki biricik ana parça ve nüve idi. Bir çiçeğe baktığınızda da Tanrı’yı görürdünüz, aşık olduğunuz kadına ya da erkeğe baktığınızda da Tanrı’yı görürdünüz. Bundan dolayı Tanrı’yı gökte ya da uhrevi noktalarda aramaya hiç mi hiç gerek yoktu. Tanrı var olan her şeyin içerisinde aktif olarak vardı ve buradaydı. Antik Yunan filozoflarının felsefe görüşleri ise birbirinden ayrılırdı. Örneğin platon Tanrı’nın tek ve biricik olduğunu söylerken bir idealler evreninden bahsederdi .Tanrı o idealar evreninin yaratıcısı olarak kutsal ve yüce idi. Maddeye kesinlikle bürünmemiş olduğu düşünülen Tanrı son derece soyuttu. Bundan dolayı aslında temelde Eski Türk metinlerinde geçen hikmet fikir ile Antik Yunan Düşünceleri arasında benzerlik vardır fakat bunların bağlamları farklıdır.