İlk Türk devletlerin komsu devletlerle ticaret yapmalarının sebepleri neler olabilir?
Ticaretin önemini her çağda hissettiriyor olması, devletlerin ticaretin etrafında çalışmalar yürütüyor olmasından gelmekte. Hemen her dönemde ticari çalışmalar olmuş, düşman olan devletler arasında dahi ulusal çıkarlar gözetilerek ticari ilişkiler yürütülmüştür. Eski çağlara da bu durum böyle gelişmiş ve ticari uygulamaların çokluğu o dönemleri de kapsamıştır.
Ticaret; satma ve satın alma ilişkisinin, alınan ürün ve karşılığında ödenen bedellerin yerine getirilmesi ile oluşan karşılıklı uygulamadır. Arz talep dengesi ile oluşmasının nedenini sağlanan ticaret uygulaması, tek taraflı gerçekleşmez. İnsanların ihtiyaçları doğrultusunda talep ettikleri hizmet ya da mal, karşılı ödenerek gerçekleştirilebilir. Karşılığı alınan her ürün veya hizmette karşı tarafa sunulur. Bu ilişki ilk Türk devletlerinde önceleri değiş tokuş olarak da bildiğimiz takas usulüne göre yapılırdı. Savaşlarda elde edilen ganimetler veya sahip oldukları hayvanları takas usulüne göre ticari ilişkilerde kullanırlardı. Türkler genellikle at verir, karşılığında iaşelerinin teminini sağlardı. Ayrıca ticaret yapmanın sadece mal alıp verme olmadığının bilincinde olan Türkler, ihtiyaç fazlası üretilen diğer mallarında alımını yapıp başka kişilere satışını gerçekleştirmiştir. Üreticiden alıp tüketiciye aktarılan her ürün ticari bir faaliyetin göstergesidir.
Ticarette takas usulünün karşı tarafla anlaşma zorunluluğunun olduğu; bu nedenle İran ve Bizans gibi komşuluklarda elde edilen, satir adı verilen gümüş paraların kullanımının kolaylığı, Türk devletlerini bu yöne çekmiştir. Savaş tazminatı ve vergilerden elde edilen bu gümüş paralar sayesinde ticaret daha kolay yapılabilir olmuş, tüketicinin ihtiyaçları bu sayede giderilmeye başlanmıştır.