Nietzschenin “yeni değerler inşası ve güç istenci” görüşünü insanın toplumsal yaşamı açısından açıklayınız?
Nietzche’e insan tamamlanmamış bir varlıktır. Gerçek ise, insanın gücü istemesini ve kullanmasını ister. Güç isteğini kullanabilen insan bu duruma engel olanları terk ederek yerine yenilerini inşa ederek kendini yenileyebilir. Bu ilişki toplumdaki herkesle olan ilişkisi de geçerlidir.
Nietzche, felsefi görüşünün ana temeli güç üzerine kurmuş ve insanın bir şeyleri başarması isçin önce içgüdüsel olarak gelen güç istencinin olduğunu savunmuştur. Güç istenci olmadan insan kendi hayatında ve toplum içinde özgür olamayacağı için bu dürtünün önemine değinmiştir. Nietczsche’e göre güç istemi kavramı bir özgürlük ve sorumluluk ilkesidir.
Bu kavram özel olarak psikolojik düzenlemede incelendiğinde bir yandan insanının gücünü yayma hissi yani doğal dünya ve insanlar üzerinde hakimiyet kurma isteği olarak açıklanırken, diğer yandan kişilerin kendi kendilerini alt etme ve kendine hâkim olma yeteneği olarak tanımlanabilir. Burada Nietzche, insanın bütün yapıp etmelerinin ve bütün eylemlerinin altında yatan nedenin “güç istenci” olduğunu düşündüğü için; toplumların ve kültürlerin doğuşlarını, toplumların çöküşünü hep bu güç ve hâkimiyet kavramıyla açıklamaktadır.
Böylece güç istencinin aslında tarihi biçimlendiren bir yaşam alanı olduğu ortaya çıkar. Dolayısıyla yeni değerlerin inşa edilmesi ve güç istenci toplumları olumlu veya olumsuz etkilemektedir. Bu durumda güç kimin elindeyse toplumu istediği gibi şekillendirebildiği gibi, yeni kültürlerin çıkmasını ve eskinin kaldırılmasını da gerçekleştirebilir.