Sadaka Taşı eski dönemdeki devletimizde bir kültür olarak yer edinen ve insanlara yardım etmeyi amaçlayan bir uygulamanın adıdır. Zenginler belirli bölgelere para koyarak oradan uzaklaşırlar. Ardından kimsenin görmediği zamanlarda ihtiyaç sahibi kişiler buraya gelir ve paranın içinden ihtiyacı olan kadarını alarak hayatlarına devam ederler. Bu uygulama başarıyla sonuca ulaşabilmiş ve sadaka taşları adı verilen bu yerlerde paraların hepsinin alınmadığı görülmüştür. İhtiyacı olan ihtiyacı kadar para alıp yoluna devam etmiştir. Bu da hayranlık uyandıracak derecede bir düşüncenin hayat bulmuş halidir.
İtimat Bakkaliyesi uygulamasında da çocuklara cömertlik, dürüstlük duyguları kazandırılmak istenmiştir. Her iki durumda da ortak özellik olarak sayılabilecekler; Yardım etme duygusunun kazandırılması, Yardıma ihtiyacı olanların halinden anlanması, refah ve mutluluk vermenin uyandırdığı haz, birlik ve beraberlik duygusu, dayanışmanın arttırılması, yardımın gizli yapılıyor olmasının gerekliliği, yardım alan kişinin ihtiyacı olduğu zamanlarda ve ihtiyacı olduğu kadarını alması Tüm bu değerler sadaka taşı ve itimat bakkaliyesinin ortak kazandırdığı ya da kazandırılmasının amaçlandığı değerler arasında yer almaktadır. Buna benzer bir diğer örnek ise dinimizde yer alan ve emredilen bir sözdür. “Sağ elin verdiğini sol el görmemeli” der dinimizde. Bu da yardım etmenin gerekliliğini ve yardımın gizliliğini ortaya koyan çok net bir sözdür. Bu sözü doğru yorumlayan herkes gizlilik içinde yardımlarını gerçekleştirir. Yardımı alan kişiyi sol el bile tanımamalıdır benzetmesinin yapılması bu yüzdendir.