Türklerde cihan hakimiyeti anlayışının ortaya çıkmasında kut inancının etkisi nedir?
Türkler de hanedanın Tanrı tarafından seçildiği, devletin kutsallığı ve devletin hanedanın ortak malı olduğu inancı İslamiyet’ten önce yaygındı. Bu durum Türklerde ki kut anlayışının gereği olmakla birlikte, İslamı tercih eden Türklerde cihan hakimiyeti konusunda önemli rol oynamıştır. Avrupa Hun devleti kut anlayışı gereği Tanrının yeryüzünde ki gücünün temsil ettiği düşüncesi hakim olmuştur. Bu sebeple tüm cihana hükmetmek için Avrupa içlerine kadar ilerlemeyi sürdürmüş olmaları bu anlayışa örnektir. Bu nedenle İslam’da benzer nitelikte olan cihan hakimiyeti anlayışını benimsemeleri çok ta zor olmamıştır
Hemen her devirde kurulan ve yıkılan bütün devletler, milletlerinin yapılandırdığı büyük yapılanma sayesinde oluşturulmuştur. Her millet kendi kültürünün tecellisi olarak gördüğü devlet yapılanmalarına önem arz etmiş, devleti için yapılan fedakarlıklara katlanmıştır. Türkler de ise Tanrı tarafından verilen bir güç ile yönetildiği düşünülen devlet, geleneklerini daha kutsal göstermiş ve inanılmasını sağlamıştır. Kut anlayışı gereği tahta oturan tüm Hanlar tanrının verdiği yetkiyi kullanma sorumluluğunun yanı sıra; milletini ve hüküm sürmek istediği tüm insanlığı, adaleti sağlamak amacı ile yönetmek istemiştir. Hiçbir gücün kendisi kadar adaletli davranmayacağı düşünce ile artan topraklarda, düşünüldüğü gibi adalet ve huzur tesis edilmiştir. İslam’la birlikte aynı amaca hizmet ediyor olmak, cihan hakimiyeti gibi bir ülküye sahip olmak, Türkleri endişelendirmemiş hatta Gök Tanrı inancından sonra ki en uygun dini kabullenmelerini sağlamıştır.