‘Onların Etleri ve Kanları Asla Allah’a Ulaşmaz. Fakat O’na Sadece Sizin Takvanız ( Allah’a Karşı Gelmekten Sakınmanız) Ulaşır…’ ( Hac Suresi, 37. Ayet)
Hac suresi 37. Ayet hakkında pek çok tefsir bulunmaktadır. Tefsirlerde genel olarak kesilen kurbanların etlerinin ve kanlarının dünya üzerinde kaldığı ve Allah’a ulaşmadığının bilinmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. Yüce Allah’a ulaşan şeylerin sadece Allah’ın Kuran-ı Kerim’de emrettiği esasların benimsenerek bunları hayatımızda uygulamamız, şirkten kaçınmamız, büyük günahların tamamından sakınmamız ve kulluğun vermiş olduğu sorumluluklarımızı harfiyen uygulayarak hak ve adaleti gözeterek, hem dini hem de sosyal sorumluluklarımızın bilincinde olmak ve bu sorumluluklarımızı yerine getirmemizdir. Allah’ı anarak onu yüceltmek ve iyiliği, doğruluğu, iyi ahlakı ve iyi örnek olmak, dürüstlük, hayırlı işler ile uğraşmak, insanlara yardım etmek gibi pek çok güzel davranışın Allah’a ulaştığını bilmelisiniz. Yoksa sırf kesmiş olmak için kesilen bir kurbanın Allah katında bir önemi yoktur. Ayrıca Allah’ın kulları arasında kurban kesen veya kesmeyen üstünlüğü yoktur. Yüce Allah’ın nazarında Takvada üstünlük vardır takvada üstünlük içinde kesinlikle Kuran-ı Kerim rehber olarak tayin edilmiş bir hayat yaşanmalı, ibadetler hiç aksatılmadan yerine getirilmelidir. Elbette ki kurban kesmek de Allah’ın emirleri arasında yer almaktadır. Ancak her kurban kesen zengin kul için cennet kapıları ardına kadar açılacak diye bir şey söz konusu değildir. Kurban kesme ibadeti de yine sadece Allah’ın rızasını kazanmaya yönelik yapılan bir ibadettir. Amma kurban kesmeye gücü olmayan kullar cennete alınmayacak mı? Haşa tabi ki Allah’ın rızasını kazanmak için ibadet eden ancak kurban ibadetini yerine getiremeyen ve takva sahibi olan her kul hak etmiş ise cennet ile elbette mükafatlandırılacaktır.