Anadolu insanını anlatan kısa bir konuşma yapınız.
Anadolu inancın, doğruluğun, sevdanın yeşerdiği topraktır. Toprak kelimesinin anlamlandığı, kendine bir yaşam bulduğu ve toprağın kutsallaştığı yerdir Anadolu. Suyun tertemiz ekmeğini katıksız toprağını katkısız işleyen insan aynı o toprak gibi şekil alır.
Anadolu insanı dürüsttür, doğrudur değerlerine sıkı sıkıya sarılır ve kolay kolay heba etmez mal ve mülk uğruna inandığı şeyleri.
Anadolu insanı çalışır göremezsiniz hiçbir yerde toprakla büyümüş, toprağın yetiştirdiği çocukların tembellik ettiğini.
Türküleri vardır Anadolu insanının, ciğerin ta içine işleyen bizim de derdimiz yokmuş dedirten şehirliye.
Namerde göz açtırmayan, merdin yanında dimdik duran kadınıyla erkeğiyle bir toprağın büyüttüğü yaşattığı ve yaşatacağı insandır Anadolu insanı.
Peki, neresidir Anadolu? Yüksek binalarından Anadolu’yu görebilir mi insan?
İnsan yetiştiği toprağı nasıl bulur şehrin kalabalığında. Yükselen binaların yığılan molozların ve hep daha fazlasını isteyenlerin, hiç doymak bilmeyenlerin olduğu dünyada nerededir Anadolu, nerededir insanın içindeki naif atası? Yine içindedir. Daldan kopardığı bir meyvede, üzerinde gezindiği yeşillikte, içtiği suda bulur insan Anadolu’sunu. İnsanın bağlı olduğunu bildiği ya da bilmediği o köklerine sıkı sıkıya tutunmak gibi bir âdeti vardır. Kimisi bunu sonradan görür ses etmez kimisi bilir de hiç ses kesmez.
Anadolu neresidir sorusunu haykırır bazı zihinler benim Anadolu, sensin Anadolu betonların öldüremediği biziz Anadolu!