Doğru bilginin imkansız olduğunu savunan birçok görüş bulunmaktadır. Bu konu tamamen Epistemolojinin yani bilgi felsefesinin alanına girer. Bilgi, felsefe tarihi boyunca üzerine en çok kafa yorulmuş konulardan bir tanesidir. Bu yazıda doğru bilginin imkansız olduğunu düşünen akımlara, düşünürlere ve bu imkansızlığı “neden” düşündüklerinden bahsedeceğiz.
Doğru bilginin mümkün olmadığı düşünen ilk görüş septisizmdir. Septiklere göre evrensel olarak kabul edebileceğimiz bir bilgi türü yoktur. Bu akımın en büyük savunucuları Parmenides, Demoktritos ve Zenon’dur. Parmenides’e göre dış dünya sürekli olarak değiştiğinden dolayı paradokslar içerir. Aynı şekilde öğrencisi olan Zenon da Parmenides’e benzer fikirlere sahiptir. Demokritos ise varlığın ve dolayısıyla tüm evrenin atomlardan meydana geldiğini savunur. Ancak bu küçük atomlar algılanamazdır. Bilginin tek kaynağı olan duyum, dışarıdaki tüm paradokslardan doğru bir bilgi çıkaracak nitelikte değildir.
Doğru bilginin mümkün olmadığı söyleyen bir diğer akım ise Nihilizm’dir. Bu öğretiye göre hiçbir şey bilgi değeri taşımaz. Üzerinde bilgi değeri olduğunu düşündüğümüz her şey yanıltıcı ve aldatıcıdır. Bu akımın en önemli temsilcisi kuşkusuz Nietzsche’dir. Ona göre doğru bilgi kesinlikle yoktur. Ancak var kabul edilse bile insan dediğimiz sınırlı canlının doğru bilgiyi elde edebilmesinin imkansız olduğudur. Bu nedenle Nietzsche, doğruluğundan hiçbir zaman emin olamayacağımız bilgiler ile aldanmak yerine, bu bilgi türlerinin tamamını reddetmeyi tercih eder.