Bilim insanı olmak ister misiniz? Sebepleriyle açıklayınız.
Televizyonda ki güncel haberleri takip ettiğimiz her an yeni bir buluşla karşılaşma hayali olan meraklı çocuktum. Nasıl oluyor da akıllarına böyle bir durum geliyor, nasıl olurda buluşu gerçekleştirme gereği hissediyorlar diyordum kendi kendime. Bir an akıllarında beliren bir durum olduğunu varsayardım. Halbuki bilmezdim öncesinde yaptıkları binlerce başarısız deneyimi ya da aylarca ve yıllarca süren çalışmaları. Bende de aynı gelişmenin meydana gelmesi için hep dua eder, acaba bende bir buluş sahibi olabilir miyim diye düşünürdüm.
Çok özendiğim kesindi bilim insanlarına. Hem buluşlar ve icatlara bilim insanlarının adı verilerek onların çağlar boyu yaşatılıyor olması da ayrı bir şerefti. Hep bu şerefe nail olmak istedim. Yine de asıl ve öncelikli isteğim insanlara fayda sağlamak ve hayırla yad edilebilmekti. Arkamdan edilecek iki çift güzel söz ve hayır duanın bana yeteceği kanaatindeydim. Hala da isterim bilim insanı olmayı. Ama çok istemek gerektiğini biliyorum. Hatta sadece çok istemek gerektiğinin dahi yetmediği ortada. Çalışmalar yapılmalı. Uzun yıllar sürecek çalışmalar. Sıkılmadan sabrederek ve inatla. Başarısız girişimlerin moral bozukluğu oluşturduğu gerçeği ile gerekirse karşı karşıya gelerek çalışmak. Yıldırmamalı hiçbir zorluk, pes ettirmemeli aklına koyduğun işi yapmalısın. Bitirmeden bırakmamalısın. İstiyor muyum evet istiyorum. Ama bu saydıklarımdan hangi birini yapıyorum belirsiz. Yapsam olur muyum o da belirsiz. Kendime güvenmiyor değilim. Sadece başarı karnem zayıf. Ümitsizliğimin kaynağı olarak kimseyi suçlamamalıyım. Kendimden başka suçlu yok. Sorumlusu benim. Ama yine de bir yol gösteren olsaydı diyor insan içinden. Belki daha farklı olabilirdi her şey. Yaşanılan çevrenin değişikliği bile etki edebilirdi. Diyorum ya diğer faktörler de var ama suçlu aramak olmaz. Zor şartlarda başarı elde edenlere haksızlık etmiş olurum sonra.