Bilimsel açıklama her durumda işe yarar mı?

Bilimsel açıklamanın “her durumda” işe yarayıp yaramadığına geçmeden önce, bilimsel bilginin ne olduğu ve ölçütlerinin nasıl belirlendiği hakkında küçük bir tanımlama yapmamızda yarar vardır. Bir bilginin bilimsel olup olmadığının ölçütleri, gözlemlenebilir, deney yapılabilir ve yanlışlanabilir olmasıdır. Örnek olarak dünyadaki tüm aslanlar sarı renklidir önermesini ele alalım. Bu önerme, gözlem ile kontrol edilmesi mümkün durumdadır. Aynı şekilde su 100 derecede kaynar önermesi de deney ile kontrol edilebilirdir. Yanlışlanabilirlik ilkesi ise, önermenin yanlışlanabilir olmasıdır. Yani gözlemciler “siyah” bir aslan gördüklerinde, bu bilgiyi yanlışlar ve yeni bir bilgi elde ederler.

 

Bilimin yapısı ve bilimsel bilginin ölçütleri nedeniyle kapsama alanı yalnızca somutluklarla sınırlıdır. Somut bir araştırma nesnesi olmadan bilimsellikten bahsedilebilmesi mümkün değildir. Bu nedenle bilimsel açıklama her durumda işe yarar mı sorusuna net bir cevap verebiliriz; Hayır.

Bilimsel bilgi, tüm nesnel evrende işimize yarayabilir. Ancak gözlemlenemeyen, deney yapılamayan ve yanlışlanamayan önermeler karşısında çaresizdir. Örnek olarak Tanrı var mıdır? Sorusu üzerine bilimsel açıklama yapabilmek, hem teknik hem de metafiziksel olarak mümkün değildir. Bununla birlikte bilim ve bilimsel tekniği tanımlayan tüm düşünceler bütünü felsefenin konusudur. Yani bilimin sahip olması gereken “her şeyin bir nedeni vardır” ön kabulüne dayanarak yapılan bilimsel araştırmalar, her şeyin bir nedeni vardır kabulüne bilimsel yöntemler aracılığı ile ulaşamazlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir