Dayanışma neden önemlidir?
‘Bir elin nesi var iki elin sesi var’ derken atalarımız dayanışmanın önemine vurgu yapmışlardır. Tek başına yapılamayacak işler topyekün yapılabilir olmuştur. Toplumsal hafızamız bizlere tarihten almamız gereken dersler verse de, bencil davranışlar olmadığından söz edemeyiz. Gurur ve kibir, toplu şekilde hareket edilmesi gereken durumlar da dahi dayanışmayı kabul etmememizi sağlayan ruhsal hastalıktır. Elbette ki kendi işlerimizi kendimiz halletmeliyiz. Ancak tek başımıza başarısız olacağımız çok belli olan durumlar da yardıma ihtiyaç duyarız. Bizler yapılacak olan yardımları kabul etmezsek, kendimize zarar dan başka bir şey katamayız. Sadece kendi açımızdan düşünmek de olmaz elbette. Dayanışma dediysek başkalarına da faydamızın dokunacağı durumlardan kaçmamalı, üzerimize düşen görevleri istisnasız yerine getirmeliyiz. Hele ki yardıma ihtiyaç duyduğunu belirten insanların yanında yer almak, karşılıksız iyilik yapmak, özveride bulunmak her zaman yapmamız gereken rutin işler olmalı. Sadece yardım almak veya yardım etmek olarak konuyu ele alırsak da hata ederiz.
Dayanışmak demek birlikte hareket etmek demektir. Birlikten kuvvet doğar sözünü söylerken lafta kalmaması adına sözümüzün gereğini yerine getirmeliyiz. Bizler her dönemde insanlığa ışık tutacak manevi değerlerin yerine getirilmesinde öncü olmalıyız ki bizden sonra ki neslimize hayırlı bir birliktelik sağlayalım. Aile olarak da düşünebilirsiniz arkadaş olarak da. Ailede dayanışma, eşlerin arasında ki uyumla başlar. İki birey de aile sıkıntılarının çözümü üzerine beraber kafa yorup çabalarsa daha kesin ve net sonuçlar alacaklardır. Arkadaşlar arasındaki dayanışmada ise evlenen biri için yapılacak olan yardımlar ve düğün işleri süresince yanında olup destek olmak hem işlerin kolaylaşmasını hem de güzelleşmesini sağlayacaktır. Hal böyleyken dayanışmanın kötü işlerde değil de faydalı işlerde bir birine destek sağlamak olduğunu ve birlikte hareket ederek zorlukların üstesinden gelindiğini bilmek bizler için yeterli olacaktır.