Şairin “Herkesi iyilikle,/Dürüstlük ve sevgiyle,/İnanca götürürsün…/Nefreti süpürürsün…” sözlerinden ne anlıyorsunuz?
Mutlu olmanın yollarından birisi de inanmak demiştik. İnancın ne kadarsa, mutluluğa da o kadar yakın olduğumuzun bilincindeyiz. Peki inanca nasıl gidelim sorusuna, herkese yapılan iyilikle, dürüstlük ve sevgiyle götürürsün diye cevap vermiş şair. Çok da haklı söylemiş. Devamında nefreti sürdürebileceğimizi de düşünmüş. Gayet tabi.
Bu dizeleri bir bütün olarak ele aldığımızda gerçek anlamı ortaya çıkarmamız da mümkün. Nefreti ortadan kaldırma niyetimizle başlayalım. Ne kadar samimi olduğumuzu düşünelim. Kendimize bir bakalım. Nefreti taşıyor muyuz diye. Sonrasında bakalım ne kadar inanıyoruz ve ne kadar iyilik yapıyoruz. Dürüst müyüz, sevgimiz tüm insanlığı kaplayacak kadar çok mu? Bir kısmı sevip diğerlerini ayırıyor muyuz? Böyle yazılan dizeleri her okuduğumda önce kendime bakmam gerektiğini düşünüyorum. Sadece kendimin değil tüm insanlığın iyi bir maksatla yazılan değerli bir şiir veya yazı okuduğunda önce kendi muhasebesinin yapma gerekliliği olduğu kanaatindeyim. Kendimizi düzelttiğimiz zaman inanıyorum ki dünya da düzelecek. Yanlışları düzeltmeye başlarken ilk sıraya kendimizi koymamız, bizlerin zarardan ziyade fayda görmemizi sağlar. Zara göreceğimizi düşünmek bizi yanıltır. Bu sayede çevremizde yapılan kötülükleri değil de iyilikleri görür oluruz artık. Biz iyi isek toplum da iyi olacaktır.
Toplum içinde ki tavır ve davranışlarımızın, bizlerin daha iyi ilişkiler kurması için önemli. Kendi iç barışımızı sağladıktan hemen sonra insanlara iyilik yapmak bizleri yormasın. Güzelliklerle sevgiyle yaklaşalım insanlara. Bizlerin ihtiyacı olduğu kadar; insanlığında inanca ihtiyacı var. Mutlu olmak herkesin hakkı. İnsanları üzdüğümüz de mutlu oluyorsak zaten en büyük kim ve nefret sahibi biziz demektir. Herkesin mutluluğu için uğraşmalıyız. Bu; toplumun bizlerin üzerinde oluşturduğu sorumluluktur. Şair de burada bunu kast etmiş, herkesi inanca götürmenin yollarından bahsederken iyilikle ve dürüstlükle yaklaşmamız gerektiğini belirtmiştir. Bunun toplum da oluşan nefreti bitireceği gerçeğini bizlere aktarmıştır.