Bu soru, tamamen bilgi felsefesi alanına girer. Bilgi felsefesi, diğer ifadeyle Epistemoloji olarak tanımlanır.
Tarihteki tüm düşünürler, doğru bilgiye nasıl ulaşılabileceği konusunda farklı fikirler ortaya koymuşlardır. Bu fikirlerin toplamı da çeşitli akımları ortaya çıkarmıştır. Örnek olarak Sokrates, Platon, Descartes gibi filozoflar doğru bilgiye yalnızca akıl yolu ile ulaşılabileceğini iddia eder. Onlara göre akıl kullanılmaksızın doğru bilgiye ulaşmak imkansızdır ve aynı şekilde akıl olmadan elde edilen hiçbir şey bilgi değeri taşımaz. Bu görüşün tam zıttında yer alan deneyci (emprist) filozoflar, doğru bilginin ancak ve ancak deney ve gözlem yolu ile elde edilebileceğini savunur. Bu görüş aslında pozitivizm ya da materyalizm gibi akımların da temelini oluşturmaktadır.
Örneğin materyalistlere göre doğru bilginin kaynağı yalnızca maddedir. İnsan, ancak madde ile iletişim kurduğunda çeşitli bilgilere ulaşabilir. Ancak Rasyonalistlerin duyu organlarına ve dış dünyada meydana gelen hiçbir şeye güvenmemesi, onların deneyciliğe karşı bir tutum içerisinde olmaları sonucunu doğurmuştur. Doğru bilgiye ulaşma fikrinin en önemlilerinden biri de septisizm yani şüpheciliktir. Septiklerin bazıları doğru bilgiye ulaşmanın imkansız olduğunu düşünürken, bazıları ise mümkün olduğunu ancak her türlü bilgiye kuşku ile yaklaşılması gerektiğini düşünür. Ancak doğru bile kesinlikle ulaşılamayacağını söyleyen akımlar da vardır. Nihilizm, bu akımlardan bir tanesidir. Nihilizme göre doğru bilgiye yoktur. En iyi ihtimalde doğru bilgi olsa bile insan, bu bilgilere ulaşabilecek konumda değildir.