Egemenliğin kaynağı ve meşruiyeti açısından monarşilerle demokrasileri kıyaslayarak değerlendiriniz.
Egemenlik en genel tanımıyla, bir grup, toplum veya ülkede en son kararı veren güç olarak ifade edilir. Bu egemenliğin en üstünün ise devlet olduğu ileri sürülmektedir. Ancak bütün devlet biçimleri farklıdır ve egemen olup olmadıkları egemenliğin kaynağı, meşruiyeti ve nasıl kullanıldığıyla ilgilidir.
Egemenliğin kaynağı geçmişten bugüne kadar tüm yönetim şekilleri açısından bir problem olarak görülmüştür. Birçok toplumda egemenliği kaynağı, soyluluk, kutsallık, zenginlik, adalet gibi çeşitli unsurlarda aranmıştır.
Geçmişte devletlerin büyük bir çoğunluğu “monarşi” ile yönetilmiştir. Monarşiyi diğer yönetim şekillerinde ayıran en önemli özellik, başta devlet başkanının tüm yetkileri ölene kadar kullanması ve öldükten sonra kendi ailesinden birinin yönetimi ele almasıdır. Bu bazen devlet bakanının oğlu veya kardeşi olmuştur.
Ancak bu şekilde bir yönetim anlayışı zamanla yıpranmış başa liyakatsiz kişilerin geçmesiyle birçok devletin çöküşü yaşanmıştır. Bu çöküşler halkın başlattığı isyanlar veya devrimler sonucu olmuştur. Tüm bu gelişmeler sayesinde en iyi yönetim şekli olarak kabul edilen ve halkın yönetimde söz hakkı elde ettiği “Cumhuriyet” yönetimi birçok devlet tarafından kabul görmüştür.
Cumhuriyet yönetimi en demokratik ve en şeffaf yönetim şekli olarak halkın huzurunu ve refahını sağladığı için toplumlar tarafından tercih edilir. Artık halk kendi iradesi ile devlet başkanını seçebilecektir. Bunu da belli yasalarla belirlenmiş seçimler aracılığıyla yapacaktır.