Kocabaş’ın yerine geçen Elif gittikçe güç kaybediyordu. Ya cepheye gidemezsem, ya beni bekleyen askere mahcup olursam diye sürekli aklında geçiriyordu. Milli duyguların verdiği cesaretle silkelendi ve ne olursa olsun cepheye ulaşması gerektiğini sürekli tekrarladı.
Bu şekilde yola devam ederken Elif git gide güçsüzleşiyordu. Aksamaya da başlamıştı artık. Ağır ağır ilerlerken sonunda cephe görünmüştü. Uzaktan Elif’in geldiği gören askerler hayretler içinde ona koşmaya başladılar. Kağnı’ya vardıklarında artık Elif’in dermanı kalmamıştı. Kendini yere bıraktı. Uzun süre kendine gelmedi. O kadar çok yorulmuştu ki su içmeye bile dermanı yoktu. Elif kendine geldiğinde askerlerin gözlerindeki mutluluğu gördü. Kendini daha da mutlu hissetti. Mahçup olmamıştı. Vatanın kurtuluşuna kendisi de katkıda bulunmuştu. Askerler minnettarlıklarını sunduktan sonra Elif köyüne doğru yola koyuldu.