Dünya alemine baktığımız zaman her şeyin Allah tarafından yaratıldığını görürüz. Özellikle her canlının yaratılış gayesi farklı olduğu için, Allah(c.c) tüm canlıların da Dünya aleminde seçimlerinde iyiyi, doğruyu, güzeli, kötülüğü gibi tercih kavramlarını kendi belirlediğini görmekteyiz. Çünkü insanoğlunun geçmiş yaşamından bu yana geçen zamanı süzgeçten geçirdiğimizde Allah’ın yarattığı her canlının seçimlerinde özgürlük olduğunu fakat bu özgür seçimlerini sonucunda ise katlanacağı olumlu ya da olumsuz ödüllendirmelerin olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla iyi olmanın getireceği avantajın yanında kötü olmanında da getireceği dezavantajlar vardır. Yani bir tür ödül-ceza yöntemi.
Her şeyin Allah tarafından yaratıldığına inanan bir insan içinde kötülük problemi ile başa çıkarken kullanacağı yöntem oldukça basittir aslında. Allah(c.c) kanunları bellidir ve insanoğlunun daha iyi yaşam süreci geçirmesi için iyi ve kötü olan durumlar açıkça beyan edilmiş. Oysa insanoğlu zaman zaman Dünya’nın çetrefilli yaşamına ayak uyduramadığı, hırsı, intikamı, ihtirasları, bencilliği, kindarlığı gibi daha sayamadığımız birçok kötülük kavramının ağına düşmektedir. Dolayısıyla eğer ki her şey Allah yaratığı ise bir robot misali insanların her hareketini kontrol ediyor olsaydı, o zaman yaratılmamızın bir gayesi olmazdı. Bundan dolayı seçimler insanoğlunun elinde ve kötülük ile başa çıkmanın en büyük çaresi ise Allah’ın kulundan beklentilerini yerine getirme gayreti içinde olmaktır.