Hz. Muhammed’e (s.a.v.) niçin “el-Emin” lakabı verilmiştir?
Emin, kendisine güvenilen, ihanet etmeyen, doğru sözlü, güzel ahlaklı, sözünde duran, başkalarından korkmayan, vefalı kişi anlamlarına gelir. İslamiyet gelmeden önce Arabistan’da yaşanan döneme Cahiliye denmektedir. Cahiliye döneminde insanlara yaptıkları bir şeyden dolayı veya bir özelliğinden dolayı lakaplar verilirmiş. Hz. Muhammed’e (s.a.v.) Muhammed’ül-Emin lakabı, peygamberliğinden önce verilmiştir. 608 yılında verilen bu lakap onun o dönemlerde bile ne kadar güvenilir olduğunun ve iyi ahlaka sahip olduğunun göstergesidir. Cahiliye döneminde insanlar birbirlerine güvenmezmiş. Fakat Hz. Muhammed’e (sav) güvenirlermiş. Ticaret için uzun sürecek seyahate giderken kızlarını ve hanımlarını diğer erkeklerden ve başlarına gelebilecek kötülüklerden koruması için O’na (sav) emanet ederlermiş. 20’li yaşlardaki bekar bir erkeğe kızlarını ve hanımlarını emanet etmeleri, O (sav) kişinin ne kadar Emin olduğunun göstergesidir. Kabe’nin tamiri sırasında çıkarılan Hacerül Esved’in yerine konulması hususunda kabileler kavgaya başlamışlardır. İşin içinden çıkamayınca, Kabe’nin sınırlarına ilk kim girerse onu hakem tayin edelim demişler. Hz. Muhammed (sav) girince O’na güvenebiliriz O Muhammed’ül-Emin’dir demişlerdir.
Emin lakabı Mekkeli müşrikler tarafından verilmiştir. Allah, Mekkelilerin gözünde O’nu (sav) sözüne güvenilir, doğru söyleyen, asla yalan söylemeyen biri olarak tanıtmıştır. Mekkelilerin Efendimizi (sav) Emin olarak tanımaları peygamberliğini ilan etmesi ve insanların kabul etmesi için çok önemlidir. Safa Tepesi’ne çıkıp İslam’ı açık olarak ilan ederken, şu dağın arkasından bir ordu size saldırmaya geliyor desem ne dersiniz, diye sorumuş. Mekkeliler de Sana inanırız Sen doğru sözlüsün, yalan söylemezsin, Muhammed’ül Emin’sin demişlerdir. Önce Emin olduğunu belirttikten sonrasında söyleyeceği şeylerin de doğru olduğunun garantisini vermiştir.