İdeal bir yaşam alanı düşündüğümde özgürlük, eşitlik, adalet ve hukuk krallarının etkili bir şekilde kullanılmasını isterim. Doğaya zarar verecek her türlü bilimsel yöntemlerin titizlikle uygulanması gerekir. Böylece doğal yaşamın zarar görmemesi sağlanmış olur. İnsanların küçük adacıklarda doğayla içi içe bir yaşam sürmeleri ve aile ilişkilerinin kuvvetli olması da önemlidir. Her adada belli sayıda kişi yaşamalıdır. Her adanın kendine has bir ismi olmalı ve orada yaşayan kişilerin kişilik özelliklerini bu isim yansıtmalıdır. Eğitim düzeyleri ve meslekleri farklı olsa da ortak yönlerinin fazla olduğu insanlar bu adalarda yaşamalıdır. Adalar tüm tehlikelere karşı korunaklı olmalı ve adadan adaya geçişler için belli kontrol noktaları kurulmalıdır.
Adaların içinde en büyük olanı toplumu yöneten yöneticilerin yaşadığı yer olmalı. İnsanlar baskı altında kalmadan din ve vicdan hürriyetlerine sahip olmalıdır. Yöneticiler demokratik yollarla seçilmeli ve bilge kişilerden oluşmalıdır. Devletin başına seçilen kişinin karizmatik lider özelliklerini taşıması önemlidir. Bu lider halktan kopuk yaşamamalı ve toplumun tüm sorunlarıyla ilgilenmelidir.
Sosyal adaletin olduğu, insanların sağlık, eğitim, barınma ve can güvenliğinin belli kurallar içinde teminat altına alınmalıdır. Din, renk ve ırk ayrımı kesinlikle olmamalı ve insanlar istedikleri her alanda bilgiye ulaşmakta zorluk çekmemelidir. Böylece farklı kültürel değerle sahip kişilerin bir arada yaşamaları sağlanmalıdır.