İnsanların olayları abartarak anlatmalarının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini tartışınız.
Yalan demeye çekinmeyin. Herkes sert bir üslubumun olduğunu belirtir. Ne yapayım elimde değil. Abartarak anlatma değildir o yalandır yalan. Olmayan bir şeyi var gibi anlatıyorsa ve böyle alışmış zevk alıyorsa yalancının daniskasıdır o. Sanki sen hiç söylemedin mi demeyin elbette ki söylemişimdir ancak bu iki elin parmaklarını geçmez. Ufak çapta meselelerdir onlarda. Ki bir aile saadeti söz konu olursa söylerim. Kimsenin benim söylediğim doğru ile ayrılmasını istemem. Hem her doğru her yerde gerçekten söylenmez. Bak onu yapanlarda boş boğazdır. Hemen her yerde zevzeklik yaparlar. Söyledikleri doğru olsa da yaptığı yanlıştır. Doğru olalım evet ama yerinde.
Gelelim olayları anlatırken abartanlara. Yani yalan söyleyenlere. Bir kere böyle insanlar toplum içinde çok fazla değer görmezler. Dikkate alınmazlar. Yaptıkları ve yapacakları işlerde kendilerine olan güveni boşa çıkaracakları düşüncesi ile güven vermezler. Çalışamazlar. Ailevi sıkıntılar daima olur. Toplumda dışlanırlar. Arkadaşları olmaz. Olsa da onun gibi denk gelirse olur. Düzenli bir hayata sahip olmazlar. Her işleri karışık her durumları sıkıntılıdır. Yani abartarak anlatıyor olmak bir insana değer katmaz. Her insan kendi çevresince tanınır bilinir. Bunu hava atma ya da kendini farklı gösterme çabasında olan insanlar neden anlamaz bilemiyorum. İnsan kendini bilmeli çevresinde de kendinin tanındığı düşüncesiyle davranmalı. İlla bir değer sahibi olmak istiyorsa dürüst davranmalı olayları anlatırken daima doğru olanı söylemelidir. Günümüzde genel olarak karşılaştığımız bu tarz insanların amacı hava atmak dışında kendini üstün göstermek ve var olan eksikliğini kapatmaya uğraşmaktır. Ancak enerjilerini daha doğru konuşmaya harcasalar her şey yolunda seyredecektir zaten.