“İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı”
Türk Dil Kurumu’na göre iyilik, karşılık beklemeden yapılan yardım, lütuf ve ihsandır. Kötülük ise zarar verecek söz veya davranış olarak tanımlanmaktadır. İnsanın hayatında iyilik her zaman kötülüğün önünde olmalıdır. İyilik yapma duygusunun baskın olduğu toplumlarda suçlar olabildiğince az ve huzur oranı çok daha yüksektir. İyilik yaparken bir insanı diğerine tercih etmemek iyiliğin temelidir. İyilik yapan kişi aslında kendine iyilik yapmaktadır. Çünkü iyilik insanlara mutluluk verir. Oysaki kötülük huzursuzluğa sebeptir. Bunu anlayabilmek için etrafımıza bakmamız yeterlidir. İyi insanlar mutlu iken kötüler hep bir kaosun içindedir. İyilik yapan bir kişiye kötülük yapmak ne insanlığa yaraşır ne de insanın vicdanı buna müsaade eder.
İyilik yapana iyilikle karşılık vermek her insanın rahatlıkla yapacağı bir durumdur. Asıl önemli olan kendine kötülük yapana iyilikle karşılık vermektir. Halk arasında sana kötülük yapanı iyilikle cezalandır diye bir söz vardır. Kötülük yapana iyilik yapıldığında o kişinin hatasını anlamasına yardımcı olunur. Yapılan iyilik kişiye ve topluma güzellik kazandırırken kötülük yapanın da yanlıştan dönmesine sebep olabilir. Kendine yanlış yapıldığında insan öfkelenir. Öfkesine hakim olup aynıyla karşılık vermemesi onun karakterinin ne kadar güçlü olduğunun da en büyük göstergesidir. Kötülüğe kötülükle, iyiliğe iyilikle karşılık verilen bir toplumda yanlışların düzeltilmesi, eksiklerin giderilmesi mümkün olmaz. Daha güzel bir dünya daha iyi bir gelecek için kötülüğe karşı her zaman iyilikle karşılık vermek için mücadele edilmelidir, iyilik yapma konusunda cömert olunmalıdır.