Romantizm kelimesinin size çağrıştırdıklarını söyleyiniz.
Romantizm denilince neredeyse herkesin aklına kalpler, mumlar ve benzeri kavramlar gelmektedir. Romantizm, Türk Dil Kurumu’nda, davranışlarında coşku ve duygunun aşırı ölçüde etkisi bulunan olarak tanımlanmaktadır. Şiddetli aşk ve sevgi duygusu besleyen kişinin bu duygularını hayal gücünden derinden etkilenerek ifade etmesidir. Bazılarına göre tutkularla hareket etmek, bazılarına göre ise aşk ve tutkulu olan hislerin hepsi anlamına gelmektedir. Bana göre aşk ve sevgi kavramlarına biraz felsefe, biraz edebi sözler, biraz politik hareketler eklendiğinde ortaya çıkan duygu ve fiil durumudur. Romantizm, edebiyatta tutkulu ve aşk dolu hislerin ifade edilmesi, şövalye ve prenses ruhluluk, felsefede sevginin doğaya, değerlere, mitolojiye yansımasıdır. Politikada ise romantizm, adaletle yönetilen topluma, en muhteşem yıllara zemin oluşturmaya duyulan arzu ve meraktır.
Romantizm kavramının oluşması ve kabullenilmesi zorlu ve sancılı bir süreçten geçmiştir. Dünyayı şekillendiren hemen hemen her kavram zorlu süreçlerden geçmiştir. İlk başlarda Romantizm, uç noktada olan, alışılmadık olan, sıra dışı, benzersiz ve yaban anlamlarında kullanılmıştır. Kavramın kabulleniliş süreci içinde en kabul göreni; aklın bastırılıp, gem vurulmak istenen duyguların gün yüzüne çıkarılmasıdır. Belli bir süre sonra oturan kavram günümüzde aşk ve sevgi çevresinde kullanılmaktadır. İnsan için çok değerli ve özel bir duygu olan sevgisini farklı ve etkileyici sözler veya fiillerle göstermesidir. Kişinin eşini mumlarla süslenmiş yemek masasıyla karşılaması ve duygularını içinden gelen en güzel haliyle ifade etmesi Romantizmdir. Romantizmi gösterme şekli kişiden kişiye değişmektedir.