Alfabe çalışmalarını uzun bir süre sürdürdükten sonra başarıyla tamamlamışlardır. Uygur adını verdikleri kendilerine özel bir alfabe geliştirmişlerdir. Kağıt, matbaa ve mürekkep kullanmayı öğrenen Uygurlar okumaya, yazmaya ve kitaplar üretmeye önem vermişlerdir. Kağıt ve mürekkep kullanımının gelişmesinin ardından dönemin aydınları eserler oluşturmaya başlamıştır. Oluşturulan eserler matbaalar ile basılıp çoğaltılınca halk tarafından okumaya değer görülmüştür.
Uygur toplumu okumayı sevmiş ve okur yazar olma yolunda ilerlemiştir. Farklı dillerden eserler çevrilmiş ve kültürel – edebi etkileşimler ortaya çıkmıştır. Kütüphaneler oluşturulmuştur. Dönemin en fazla kütüphanesinin Uygur Devlet sınırları içinde yer aldığı bilinmektedir. Kağıt ve mürekkep sayesinde ticari anlaşmaları yapmaları da kolaylaşmıştır. Devletler arası hukuk ve sözleşmeler ilk olarak bu ticaret anlaşmaları ile kendini göstermektedir. Ayrıca kağıt ve mürekkep kullanan Uygurlar hukuk kuralları geliştirmiştir. Törenin dışına çıkarak yazılı hukuk kurallarına önem vermişlerdir. Bir eylemin suç olup olmadığı ve cezasının ne olduğu yazılarak netleştirilmiştir.