Kaynama noktası yükselmesine günlük yaşamdan örnek veriniz.
Sıvı bir maddenin buhar basıncının açık hava basıncına eşit olması durumunda sıvı kaynamaya başlar. Her maddenin kaynama noktası kendine özgüdür ve birçok şarta bağlı olarak değişir. Örnek olarak bir sıvı içerisinde uçucu özelliğe sahip olmayan bir katı çözüldüğünde ilk duruma göre kaynama noktası artış gösterir. O sıvı içerisinde çözünebilen madde miktarı ne kadar fazla ise kaynama noktası da o kadar yüksek değere sahiptir.
Örneğin; saf su 100 derecede kaynarken içerisinde belli bir miktar tuz veya şeker çözüldüğünde bu kaynama noktası 100 dereceden daha yüksek bir değere sahip olur. Bu kaynama noktası bazı maddelerin birbirinden ayrılması için kullanılabilir. Bu yönteme ayrımsal kristallendirme(damıtma) adı verilir. Su ve etil alkol karışımını ayırmak için bu yöntemden faydalanılır. Etile alkolün kaynama noktası suya göre daha düşük olduğundan belirli bir sıcaklığa ısıtılan kapta bulunan alkol önce buharlaşır ve üst kısımda birikir. Altta kalan su da 100 dereceye gelmeden sistem sonlandırılırsa su ve etil alkol kolaylıkla birbirinden ayrılabilir.
Kaynama noktasını etkileyen faktörlerden birisi de rakımdır. Su ya da etil alkolü ele alacak olursa farklı rakımlara sahip ortamlarda kaynama noktası farklılık gösterir. Ankara ve İzmir gibi illerde bu sıvıların kaynama noktaları farklıdır. Diğer bir deyişle iki ortam arasında açık hava basıncı farklı olduğundan, kaynamak için gerekli olan iç ve dış basıncın eşit olma durumu farklı sıcaklıklarda gerçekleşir.
Moleküler arası çekim kuvveti de kaynama noktasını etkileyen faktörler arasındadır. Taneciklerin birbirine olan uzaklığı ne kadar fazla olursa o madde daha düşük sıcaklıklarda kaynayabilir. Sıcaklık taneciklerin arasındaki çekim kuvvetini daha kolay bozabileceğinden o tür sıvılar gaz hale daha kolay geçebilir diyebiliriz.