Sabır genel olarak telaşa kapılmadan kararlı bir şekilde acılara veya yaşanan olaylara tahammül etme yeteneğidir. İrade ise bazı olaylar karşısında insanın kendi karar verme yeteneği olarak tanımlanmaktadır.
Bu iki kavram birbirini tamamlayan unsurlardandır. Sabır ve irade insan hayatını kolaylaştırmak için kişilerin yaşantılarında kesinlikle var olmalıdır. Sabırlı ve irade sahibi olan insanların yaşantıları daha az sorunlu olabilmektedir. Yaşanan her olay karşısında sabır göstermek insanları çok daha fazla olgunlaştırmaktadır.
Toplumda yaşamak zorunda olan insan kararlarını kendi iradesi ile alarak kötülüklerden kendini ve çevresini koruyabilir. Aklını iyi kullanan insanlar genel olarak yaşanan kötü olaylar karşısında sabrını göstererek kazan taraf olurlar. Ancak iradesini kullanmayan kişiler ise hata yapabilmektedirler. Bu nedenle irade ve sabır insanı insan yapan en önemli erdemlerdendir.
Elbette insanlar hayatlarında toplumda yaşadıkları olaylardan çok daha acı olaylarda yaşayabilmektedirler. Mesela yakınlarını kaybeden kişiler derin üzüntü yaşamaktadırlar. Ancak yaşanan kaybın ardından Allah’a isyan etmeden sabır göstermeye çalışmaktadırlar. Yaşadıkları bu üzüntüye sabır gösterenler için Allah katında mutlaka bir mükâfat söz konusudur.
Peygamber efendimiz oğlunu kaybetmiştir. Ancak yaşadığı bu acı verici durum karşısında Allah’a sığınmış ve sabır göstermiştir. Dünya üzerinde yaşanabilecek en büyük acılardan biri olan evlat acısına sabır göstermek çok büyük bir erdem göstergesidir. Bu nedenle yakınlarını kaybeden kişilere Allah sabır versin temennisinde bulunulur.