Teknoloji alanındaki yapay zeka çalışmaları felsefeyi etkileyebilir mi?

Teknoloji alanındaki “yapay zekâ” çalışmaları felsefeyi etkileyebilir mi?

 

“Yapay zekâ”, insanlar tarafından tamamen yapay olarak geliştirilen ve insan gibi davranışlar sergilemesi için tasarlanan makinelerin teknolojik bir ürünüdür. Robot olarak tasarlanan bu makineler insan gibi görme, hissetme ve karar verme gibi şeyleri gerçekleştirir. Yapay zekâ çalışmaları teknolojinin ilerlemesiyle hız kazanmış birçok alanda kullanılan makineler üretilmiştir. Bilgisayar ağ sisteminden ve belli programlar kullanılarak yapılan bu robot makineler insanoğlunun hizmetine sunulmuştur.

 

Yapay zekâ hem makine öğrenmesi hem de derin öğrenme olarak iki şekilde karşımıza çıkar. Bizi burada ilgilendiren derin öğrenme kavramıdır. Derin öğrenmede bazı sinir uçları da kullanılarak beynin yapısından işlevinden yararlanılarak bir makine öğrenimidir.

Yapay zekanın son geldiği nokta, kendisini geliştiren insandan bağımsız olarak karar alma ve düşünce üretmedir. Ancak yine de bir insan tarafından tüm bilgiler yüklenmekte ve olan bilgileri tarayarak bir düşünce oluşturmaktadır.

Bu nedenle benim görüşüme göre yapay zekâ çalışmaları ne boyutlarda olursa olsun bir insan gibi derin düşünce ufkuna kavuşamaz ve felsefeye çok fazla katkıda bulunamaz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir