Tekrar okumak istediğiniz bir roman, hikâye, şiir oldu mu? Düşüncelerinizi nedenleriyle açıklayınız.
Tekrar tekrar okumak istediğim kitaplar şiirler, hikâye ve romanlar oldu bunların en başında ise her zaman Ahmet Altan olmuştur. Ahmet Altan’ın kristal denizaltı ve içimizde bir yer deneme kitaplarının hayatımın birçok evresinde dönüp dönüp okumuşluğum ve her seferinde ders çıkarmışlığım vardır.
Bazen kendimi çok ölümlü hissederim her insan gibi. Ölmeyi ve yaşamayı anlamak istediğimde edebiyatımızınız ölüm şairi belki de ölümü hem naif hem serkeş anlatan en nadide isimlerinden biri olan Cahit Sıtkı’nın şiirlerini okurum. Öldük, ölümden bir şeyler umarak.
Bir büyük boşlukta bozuldu büyü
Nasıl hatırlamasın o türküyü,
Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü,
Alıştığımız bir şeydi yaşamak.
Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok;
Yok bizi arayan, soran kimsemiz.
Öylesine karanlık ki gecemiz,
Ha olmuş ha olmamış penceremiz;
Akarsuda Akis’imizden eser yok.
Cahit Sıtkı Tarancı
Örneğin bu şiiri her okuduğumda yaşamaya ne denli alıştığımızı sorgular dururum.
Edebi eserlerin tekrar tekrar okunması bireyin zamanla değişen olgunluğu ile kıyaslanabilirken eserin kalitesiyle de özdeşleştirilmektedir. Bir kitabı dönüp tekrar okuyabilmek o kitabın içerdiği anlamı tekrar idrak etmek istemek demektir aynı zamanda. Örneğin Paul Chello ‘nun simyacı romanının insanın her yaş dönümünde dönüp tekrar tekrar okuması gerektiğini düşünürüm.