Uygurlar bambaşka bir Türk devleti örneğidir. Hun ve Kök Türk devletleri Çinliler ile mücadele eden savaşçı toplumlardır. Uygurlar ise edebiyata, sanata, okuma yazmaya yönelmiş bir Türk devleti oldu. Kağıt ve mürekkep kullanan Uygurlar yaşam tarzlarını değiştirmeyi maniheizm dinini de örnek alarak yaptılar. Hun devleti Asya ve Avrupa Hun olarak kurulmuş, Avrupa’da ve Asya’da hakim olmuş bir otoritedir.
Kök Türk devleti ise Çin esareti altında yaşamak zorunda kalmıştır. Ardından başlatılan isyan ile bağımsızlık kazanmış ve 2. Kök Türk olarak yeniden devletleşmiştir. Her iki devlet de Türk savaşçıları ile düşmanlarına korku salmış ve otoriteyi elden bırakmamıştır. Aynı zamanda iki devletin toplumu için de Gök Tengri inancı yaygındır. Uygular ise maniheizm inancını seçmişler ve bu yönüyle diğer iki devletten ayrılmışlardır. Hun ve Kök Türk devletinde yazısız kurallar yani töre kuralları geçerliyken, Uygurlarda yazılı devlet kuralları geliştirilmiştir. Uygurlar inancı gereği et yemeyi bırakmışlardır. Fakat savaşçı olan diğer iki Türk devletinin temel besini ettir. Hun ve Kök Türk devleti konargöçer hayat tarzı ile göçebeliğini sürdürürken Uygurlar yerleşik hayata geçmişlerdir. Hun ve Kök Türk devletlerinde alfabe yerine motifler ve işaretler görülür. Fakat Uygurlar kendilerine özgü alfabe geliştirmiş ve okuma yazma öğrenmişlerdir.