Uzaktan algılama teknolojilerinin gelişmediği dönemlerde hangi kanıtlara dayalı olarak Dünya’nın küresel bir şekle sahip olduğu görüşüne ulaşılmış olabilir Tartışınız.

Coğrafya bilimi her ne kadar günümüzde bazı teknolojilerden yararlanarak gelişimine devam etse bile geçmiş dönemlerde daha zor şekilde ilerliyordu. Özellikle teknolojinin gelişmediği ancak gelişmek isteyen ve merak eden insanların bulunduğu dönemlerde, Coğrafya’ya merak salan bilim adamları belirli gözlemler yaparak bu bilim dalına katkı sağlamışlardır. Coğrafya’nın en fazla merak saldığı konular arasında yer alan Dünya’nın şeklinin Geoit olduğunun sonucuna varılması uzaktan algılama teknolojileri ile kanıtlanmıştır. Ancak uzaktan algılama teknolojilerinin gelişmediği dönemlerde Dünya’nın küresel bir şekle sahip olduğu görüşüne ulaşılması mümkün olmuştur. Böyle bir teknoloji bulunmamasına rağmen küresellik sonucuna nasıl ulaşıldığı da Coğrafya’nın diğer konusunu bizlere göstermektedir.

 

Uzaktan Algılama Teknolojilerinin Gelişmediği Dönemlerde Dünya’nın Küresel Bir Şekle Sahip Olduğu Görüşüne Ulaşılması Nasıl Mümkün Olmuştur?

Uzaktan algılama teknolojilerinin gelişmesi ile beraber Dünya’nın şeklinin sonucuna varılmıştır. Bugün elde edilen teknoloji çerçevesinde Dünya’nın kutuplardan basık, ekvatordan şişkin yani; Geoit şeklinin olduğu kabul edilmiştir. Ancak uzaktan algılama teknolojilerinin gelişmediği dönemlerde Dünya’nın küresel bir şekle sahip olduğu görüşüne ulaşılması mümkün olmuştur.

O dönemdeki Coğrafyacılar, ufukların bitim noktalarına bakmışlardır. Ufukların bitim noktalarına çıplak gözle görülebilen yerlere baktıklarında ve gökyüzünün bir araya gelerek birleştiği yerlerde kavis şeklinde bir yapıyla karşılaşmışlardır. Bu kavis şeklinde yapı onlara Dünya’nın düz olmadığını aksine küresel bir şekle sahip olduğunu gösteren en temel etkilerin başında gelmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir