Mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi mal da yalan mülk de yalan var biraz da sen oyalan … Yukarıdaki dörtlükte Yunus Emre’nin dünya malına bakışını yorumlayınız.
Önemli şairimiz Yunus Emre yukarıdaki dörtlükte dünya hayatının geçiciliğine vurgu yapmaktadır. Dünyada bulunan bütün mal ve mülklerinin ilk sahiplerini düşünün onlar artık yoklar onlar yok oldularsa bize geçen malları da başka bir ölümlüye tevarüs edecektir. Aslında bizim diye övündüğümüz hiçbir şey bizim değil. Biz sadece diğer dünyaya ulaşmada bir köprü görevi gören bu dünyadan sadece geçmekteyiz. Bu köprüyü geçerken hizmetimize sunulan şeyleri haddinden fazla önemsediğimiz için çok fazlaca benimsiyoruz sanki gerçek sahibi bizlermişiz gibi.
İnsanoğlu dünya hayatına o kadar dalıyor ki sonsuza kadar burada kalacakmışcasına bağlanmaktadır. Oysa Allahu tealanın Kuran-ı Kerim’de de dediği gibi dünya hayatı bir oyalanmadan ve oyundan ibarettir. Gereğinden çok fazla önemsiyoruz. Fani ömrümüz bittiğinde bizimle gelecek olan tek şeyin toprağa karışacak bir kefen parçası olduğunu çokca aklımızdan çıkarıyoruz. İnsan kelimesinin kökeni unutmaktan gelir. İnsan unutan demektir. İnsan olmak aslında unutarak yaşamak demektir insanoğlu öleceğini hayatının her anında aklında tutmaz tutamaz da zaten.
Unutması gerekir ki dünyadaki hayatını da idame ettirebilsin. Ancak herşeyde olduğu gibi ölümü hatırlamada da denge esastır. Bunun ölçüsünü de Peygamber Efendimiz çok güzel bir şekilde belirtmiş, hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya yarın ölecekmiş gibi öteki dünyaya çalışmalıyız. Bu dengeyi sağladığımız zaman Allah’ın Peygamber Efendimiz aracılığıyla öğütlemiş olduğu hayatı yaşamış oluruz.