Anadolu’nun güzelliklerinin anlatıldığı sanat eserleri araştırınız.
‘’Bazen bir ova yolunda saatlerce gidersiniz. Karşınıza bir köy çıkar. Hayretle kalırsınız. Etrafı, insanları incelersiniz’’ der Reşat Nuri Gültekin Anadolu Notları adlı kitabında. Aslında biz olayları olduğu gibi okuyup geçiyoruz. Neden yazarlara bu kadar çok şey yazmalarına rağmen bu kadar az kulak veriyoruz? Bir köyden hayretle bahsediyorsa kitabında boşa demediğini neden düşünmüyoruz ? Bizler sadece teknolojiye mi hayranlık duymalıyız.. Çok soru sordum biliyorum ama güzel Anadolu’yu bırakın araştırmayı incelemeyi anlatılan güzelliklere de pek kulak asmıyoruz gibi geliyor bana. Sahip olduğumuz güzelliklerin artık değerini anlamalıyız. Bakın gelen turistler ağzı açık izliyor ülkemizi. Bizse aman Avrupa işte Amerika ya sen gördün mü Anadolu’ yu ?
Reşat Nuri gibi Ahmet Hamdi ve daha eskisi Evliya çelebi gibi değerli yazarlar Anadolu muzun güzelliklerini eserleriyle anlatmaya gayret etmişlerdir. Bu kıymetli eserleri okumak demek kısa değil uzun bir Anadolu gezisi demektir. Şimdi aklımızda o saçma soru belirmesin çok gezen mi bilir çok okuyan mı ? Bilen bilir. Bilgi hazinedir. Okudukça zenginleşiriz. Kültürel anlamda demeyin her anlamda. Seyehatname, beş şehir, Anadolu notları gibi kıymetli eserler Anadolu nun güzelliklerinin sanatla anlatıldığı bizlere örnek oluşturacak derecede anlam ifade ettiği bilinmelidir.
“Velhasıl Bursa sudan ibarettir.” Diyen Evliya Çelebiye kendi kitabında yer veren Ahmet Hamdi ‘ye bir şükran duymak yetmeyecek. Onların istediğini yapmak için anlayalım.