Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir.
İnsanoğlu doğar, yaşar ve ölür. Küçükler, geleceğimizdir; geleceğimizin teminatıdır.
Atatürk, küçüklere verdiği değeri her fırsatta göstermiştir. Küçüklere çok değer verir, onların eğitimi ve yetişmeleri ile oldukça fazla ilgilenirdi. Küçüklerin geleceğin büyüğü olacağını çok iyi bilir ve buna göre davranırdı. Çocukları çok severdi. Evlat edindiği bile olmuştu.
23 Nisan’ı bayram olarak çocuklara hediye etmesi, çocuklara verdiği değeri göstermesi açısından oldukça değerlidir. Meclisin açılması gibi büyük bir olayın olduğu günü bayram ilan edip, çocuklara armağan ederek, belki de geleceğin yöneticilerinin çocuklar olduğuna, karar vericilerin bugünün çocuklarının olduğuna dair güçlü bir mesaj vermek istemişti.
Bugünün küçüklerinin, geleceğin büyükleri; aynı zamanda öğretmeni, mühendisi, kaymakamı, askeri, yöneticisi olacağının farkında olan bir lider olarak, çocuklarımızı yarına göre yetiştirmek ve eğitmemiz gerektiğini, onları yarına hazırlarken aynı zamanda geleceğimizi de hazırladığımız gerçeğini biran bile olsa aklımızdan çıkarmadan plan ve programları yapmalı, bu gerçeğe göre hazırlık yapmamız gerektiğini biliyordu. Bunun için çocukları eğitmenin en gerçekçi yolu olan eğitime çok değer veriyordu.
Bugünün çocukları nasıl yetişir ve yetiştirilirse yarınımızın o şekilde şekilleneceği bir an olsun akıldan çıkarılmamalı ve Atatürk’ün çocuklara verdiği değerin de farkında olarak, bugünün küçüklerine yarının büyüğü gibi davranmaya küçüklükten itibaren başlanılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, çocuklara, bir büyüğe gösterilen saygı gösterildiğinde birçok sorun çözülecek ve geleceğimiz daha sağlıklı yetişecektir.