Bilim, konusu itibarıyla felsefeden nasıl ayrılır?
Yakın Çağ’dan beri bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelere bakıldığında birçok insan gibi filozoflarında dikkatini çekmiş ve bu konular hakkında görüşlerini dile getirmişlerdir. Filozoflar daha çok bilimi, sistemli bir şekilde sorgulama yoluna giderek felsefenin temel disiplinleri arasına giren “Bilim Felsefesi” ortaya çıkmıştır.
Bilim Felsefesi genel olarak bilimin yapısını, doğasını, kavramlarını, yöntemini ve işleyişini sorgulayan bir felsefe akımıdır. Ayrıca bilimin henüz cevap bulamadığı sorulara dair de farklı bakış açısıyla neden bu sorulara bilimin cevap veremediğine dair yanıtlar ister. Kısaca bilim felsefecileri, bilimsel kuramlar ve ilişkileri hakkında temel problemleri sorgulayarak kendi görüşlerini belirtirler.
Bilim ise, daha çok deney ve gözleme dayalı bir anlayış içindedir. Bu nedenle bilim insanları yaptıkları gözlemler doğrultusunda sistematik deney ve diğer araçlarla doğadaki olayları açıklamaya çalışırlar. Bilim için şu şekilde bir tanım yapsak daha doğru ve açıklayıcı olacaktır. Bilim, gözlem ve deneye dayalı fiziksel dünyanın işleyişini ve yapısını sistemli bir şekilde araştıran, inceleyen ve elde ettiği bulguları ortaya koyan bir bilgi etkinliğidir. Örnek verecek olursak; bir psikoloğun insan davranışlarını sistemli bir şekilde gözlemleyerek ve çeşitli testler yaparak sonuca varması veya bir biyoloğun elindeki verilerle hücre yapısını deneyler yaparak açıklaması gibi.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Her ne kadar konusu itibariyle birbirine benzeyen bilim ve bilim felsefesinin ayrıldığı temel nokta; bilim felsefesinin bilim olamayışıdır. Çünkü bilim felsefesi doğadaki olaylara dair yeni bilgiler vermez sadece bilimin insanlar üzerindeki etkisini ve bilimin yapısını konu edinerek sorular sorar. Hâlbuki bilim, birçok deneyle ve bilimsel araştırmalarla ele aldığı konuyu sistemli bir şekilde açıklayarak insanoğlunun yararına sunar.