Bir toplumda aydınların halka yabancılaşmasının ve onu ihmal etmesinin ne gibi sonuçlar doğurabileceğini tartışınız.
Toplumun değerli kabul ettiği toplumu yönlendirme vasfına sahip kişiler olan aydınlar eğer topluma karşı duyarsızlaşırsa elbette akıbetleri silinip gitmek olacaktır. Millet er ya da geç doğru olanı bulur. Tarih boyunca tüm örneklerinde Türk milleti için bu durum böyle olmuştur.
Aydın kesim sanat, tarih, felsefe edebiyat, matematik ve benzer birçok alanda çalışmalar yaparken şu düşünceye sahip olduğunda, çalışmaları çok önemli de olsa silinip gitmeye mahkûmdur. Ki zaten halkından ve milletinden ayrı bir özerklik kurmaya çalışan bireyler ister aydın olsun ister halkın içinden insanlar onu bir süre sonra ekarte ederler.
Toplumdan dışlanır ve yalnız bırakılır bu tip insanlar.
Her çocuğu kendi çocuğu gibi görmeyi başaramayan bir anne, her ferdi öğrencisi gibi kabul edemeyen bir öğretmen herkesin huzurunu düşünmeyen bir polis çevresinde sevilen ve saygı gören bir insan nasıl olamazsa aynı şey aydın kesim için d e geçerlidir.
Sanat için sanat ya da toplum için sanat karmaşası ve sorgulamasının ortaya çıktığı günden beri, tarihte yoğun olarak gözlemlenen durum hep toplum için yapılananı daha uzun ömürlü hayatta kaldığı olmuştur.
Bizler millet olarak sahiplenmeyi ve bizim demeyi severiz. Bizim kahramanımız bizim aydınımız bizim doktorumuz ve bizim polisimiz… Ama bu bireyler bizlerden ayrı ve tekil olmak üzere çabalar sarf ettiğinizde bizlerde milletçe onlara sırtımızı döneriz.