Eşitlik ve adalet aynı şey midir? Tartışınız.
Demokrasinin en önemli unsurlarından olan adalet ve eşitlik çoğu zaman birbirine karıştırılmaktadır. Benzer iki kavram olmasına rağmen kullanım açısından ve insanlara sağladığı faydalar açısından aslında birbirinden ayrılır.
Adalet, her hak sahibinin hakkını tam olarak vermek ve yapılan yanlışlarda haksız olanların cezalandırılmasını sağlamaktır.
Eşitlik ise, iki şeyin her açıdan denk olması demektir. Eşitlikte herkesin aynı imkânlara, aynı şartlara benzer yeteneklere sahip olduğu varsayılır. Ancak adalet bireysel bir haktır ve kişiler bireysel olarak değerlendirilir.
Eşitlik ve adalet arasındaki farkların daha iyi anlaşılması için bir örnekle açıklayacak olursak;
Örneğin, yetişkin bir kişiyle bir çocuğu ele alamı ve ikisinden de eşit ağırlıkta yük taşımlarını isteyelim. Adam kendisine verilen yükü kolaylıkla kaldırırken çocuk ise fiziksel yapısından ötürü bu ağırlığı kaldırmak zorlanacak ya da hiç kaldırmayacaktır. Bu durumda her iki tarafa da eşit bir şekilde yük verildiği için eşitlik kavramı uygulanmış olur.
Ancak adaletli olarak bu durumu değerlendirecek olursak; yapmamız gereken şey, çocuğun gücüne göre adamın gücüne göre yük taşımalarını istemektir. Böylece her iki taraf içinde adaletli davranmış oluruz. Sonuçta her iki tarafta kendilerine düşen yükü taşıyacaklardır. Bu nedenle kadın, erkek, çocuk ve yaşlı kişilere birçok konuda adaletli davranmak zorundayız. Bu örnekte olduğu gibi eşitlik kavramı üzerinden davranırsak bir tarafa haksızlık etmiş oluruz.
Konuyu özetleyecek olursam, eşitlik herkesin belli durumlar karşısında aynı imkân ve şartlara sahip olmasıdır. Adalet ise, insanların hak ettiklerine sahip olmasıdır. Dolayısıyla eşitlik ve adalet aynı değildir. İnsanlar adaletin önünde eşittir ve kanunlar adaletin sağlanması için vardır. Burada ki eşitlik muamelede hakkın dağıtılmasında ise adalet söz konusu olur. Böylece herkes için adalet tecelli eder.