Dünya’nın Yuvarlak Olduğunun Kanıtlanması Avrupa’daki Düşünce Özgürlüğünün Gelişmesini Nasıl Etkilemiş Olabilir?
Dünyanın yuvarlak mı yoksa tepsi şeklinde düz mü olduğu Ortaçağ Avrupa’sında oldukça uzun bir süre tartışılmıştır. Hatta dünyanın yuvarlak olduğunu iddia eden kişiler bu iddialarından dolayı çeşitli cezalara çarptırıldığı da biliniyor. Modern Avrupa olarak gördüğümüz Avrupa ülkeleri ne yazık ki Ortaçağda bundan pek nasibini almamış ki, düşünce özgürlüğüne bile müdahale edilmiş.
Avrupa’da Orta Çağ’ın yaşandığı dönemlerde toprak sahipleri yani zenginler ile halk arasında yüksek bir sınıf ayrımı vardı. Bu nedenle asillik çok büyük bir önem taşıyordu. Güçlü Avrupa devletlerinin kurulduğu bu dönemde insanlar aydınlıktan uzak ve zorlu bir dönem yaşıyordu.
Avrupa’nın bu dönemlerinde özellikle kilisenin bağnaz tutumları halkın üstünde ve bilimin önünde duruyordu. Gelişmenin önünü kapatan bu durum nedeni ile düşünce özgürlüğü de kısıtlanıyordu. Düşünce özgürlüğünün bu denli kısıtlanması da bilimsel gelişimi kısıtlıyordu. Ancak bu dönemin baskılarının engellenmesi konusunda dünyanın yuvarlak olduğunun kanıtlanması, Avrupa’da düşünce özgürlüğünün önündeki engelleri büyük oranda yıkmıştır.
Bu bilimsel gerçeğin ortaya çıkarılması birçok konuda özgürlük ortamı sağlamıştır. Düşünce özgürlüğü gelişirken, birçok insan farklı noktalarda sanat ve bilim çalışmalarına daha çok önem vermiştir. Kilisenin bağnaz tutumları ve baskıları karşısında bu gelişim ile birlikte Rönesans dönemine geçişin yolu açılmıştır. Bu sayede akla ve bilime önem verilerek yeni bir dönemin kapıları açılmıştır.