Türkler oldukça eski bir tarihe dayanan milletlerdir. Türkler savaşçı ruhu ve korkusuz yapısı ile tanınmıştır. Korkusuz bir şekilde yaptığı savaşlar Türklerin diğer milletlere karşı asla başka milletin hakimiyeti altında yaşayamayacağını gösteren hareketleri onların dünya tarafından tanınmasını sağlamıştır. Eski zamanlardan beri Türklere bu cesur hareketlerinden dolayı alp denilmekteydi. Yiğit, yürekli anlamı taşıyan Alp kelimesi bu hareketlerinden dolayı Türkler ile bağdaşmış bir kelime olmaktaydı.
Türkler Alparslan zamanında yapılan 1071 tarihli Malazgirt Savaşı ile Anadolu’nun kapılarını açarak Anadolu’ya girmiştir. Bu tarihten sonra Türk’ler Orta Asya’dan Anadolu’ya göç etmeye başlamıştır.
Anadolu’ya göç etmeye başlayan Türklerin bir kısmı Anadolu’da yerleşik hayata geçerek burada yaşamaya başlamışlardır. Anadolu’nun orta Asya’dan farkı burada bilge ve İslami yönü ağır insanların varlığının daha fazla olmasıdır. Türkler Anadolu’ya geldiğinde Anadolu’nun bu bilgeliğinden etkilenerek İslamiyet ile tanışmış savaşçı ruhlarına bir de bilgelik eklemişlerdir. Türkler kendilerini bu ekledikleriyle beraber eskiden Anıldıkları alp ismine bir de eren ismini ekleyerek Alp-eren olarak çağırmaya başlanmışlardır.
Anadolu’da yaşayarak İslamiyet ile tanışmış ve İslamiyet’i benimsemiş Türklere verilen Alperen ismi Allah ve peygamber yolunda onlar için savaşan kişilere verilen bir isim olmaktadır. Alperen ismi ile Türkler Allah yoluna baş koymuş, peygamber sevdalısı savaşçılar olarak tanınmıştır.