Hobbes’un siyaset görüşleri dikkate alındığında onun yönetim anlayışı, günümüz kuvvetler ayrılığı ilkesine ters düşer mi?

Hobbes’un siyaset görüşleri dikkate alındığında onun yönetim anlayışı, günümüz kuvvetler ayrılığı ilkesine ters düşer mi? Açıklayınız.

 

Hobbes geleneksel ve modern siyasetin gerekliliklerini kendi düşüncesinde barındırmakla birlikte “toplum sözleşmesi” kavramını ilk kullanan modern siyaset anlayışının öncülerinden biridir. Hobbes, insanların devletin yasalarına güç bulduklarında ihlal etmemeleri için siyasal iktidarın başında bir gücün olmasın gerektiğini söyler. Bu nedenle Hobbes’e göre devletin ortaya çıkması zorunludur. Çünkü insanlar bencildir ve bir düzen ve otorite olamadan birbirleriyle çatışma ve savaş halinde olarak güvenlik sorunlarının yaşanacağını belirtir. Bu nedenle de “insan insanın kurdudur” der.

 

İnsanlar arasında bir düzen ve sözleşme olmadan toplumun can güvenliğinin tehlikeye gireceği düşüncesiyle Hobbes, insanların doğal olarak haklarını bir yönetici sınıfa devretmek zorunda olduklarını savunur. Hobbes, devletin mutlak güç olduğunu ve bu gücün insanların kendi aralarında yaptıkları toplumsal sözleşemeye bağlar.

 

Günümüzde demokrasi ile yönetilen devletlerde kuvvetler ayrılığı ilkesi uygulanmaktadır. Kuvvetler ayrılığı yasama, yürütme ve yargıdan oluşmaktadır. Böylece kişilerin hak ve özgürlükleri korunma altına alınır. Yürütme organı devleti yönetirken insanlar arasında çıkan çatışmaların giderilmesini de yargı kurumu sağlar. Bu üç kurumda birbirinden ayrı ve bağımsız olduğu için herhangi bir adaletsizlikte yaşanmaz.

Hobbes’in görüşleri her ne kadar farklı gibi görünse de günümüzdeki kuvvetler ayrılığı ilkesiyle büyük benzerlikler içermektedir. Çünkü Hobbes’ta kişiler arasında çıkan çatışmaların giderilmesi için kendi haklarının savunacak bir yönetici erkinin olması gerektiğini söyler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir