İlk Türk Devletlerindeki Toplumsal Yapının Özellikleri Nelerdir?
Bir bölgede devlet kurulması için gerekli olan iki temel unsur bulunmaktadır;
- Bunlardan ilki birbirlerine din, dil, ırk gibi ögelerle bağlı ve tarihi bir birikimi paylaşan millettir.
- İkinci unsur ise milleti oluşturan toplumsal yapının yaşayabileceği, üretebileceği ve çoğalabileceği bir coğrafyanın olmasıdır.
Bu iki unsur bir araya gelince önce düzenli bir sisteme sahip toplumsal yapılar ve bu toplumsal yapılardan doğan devletler ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda Türkler de, asıl ana coğrafyaları yani yurtları Orta Asya olan bir kavimdir.
Töre, Devlet ve İlk Türk Devlerinde Toplumsal Yapı
Türk toplulukları töreye yani gelenek ve göreneklerden oluşan, yazısız kurallara yaşamışlar ve kurdukları devletleri de bu kurallara göre idare etmişlerdir. Bu kurallara yani töreye göre toplum kendi içlerinden seçtikleri başa itaat etmek zorundadır. Her şeyden yüce olan devlet ve vatandır. Bu kavramlar namus olarak düşünülmeli ve korunmalıdır. Aile ise toplumu oluşturan önemli aktördür. Bu coğrafyanın sahip olduğu mevsimsel özellikler karasal iklim kuşağında olmakla beraber yazları kurak ve sıcak, kışları ise oldukça soğuk geçmektedir. Bu nedenle Orta Asya’da yaşanan insan toplulukları genel olarak göçebe yaşam biçimini ve bozkır gelenek ve kültürüne sahiptir.
İlk Türk devlerini kuran Türk toplulukları da bu hayat tarzını yani göçebe yaşam biçimini benimsemişlerdir. Temel geçim kaynakları hayvancılık olan ilk Türk devletlerini kuran topluluklar Orta Asya’da hâkim oldukları bölgeler dâhilinde yazları ve kışları geçirdikleri iki bölge arasında yaşamlarını devam ettirmişlerdir. Bu hayat şeklinin getirdiği zorlu yaşam koşulları Türklerin dayanıklı, mücadeleci ve özgürlüğe önem veren bir karakter kazanmalarına olanak sağlamıştır.