İnanç akılla temellendirilebilir mi? Tartışınız.
İnanç, dini anlamda herhangi bir şeyin doğruluğuna şüphe etmeden inanmak, gönülden bağlanmak ve yoğun bir güven duygusudur. Felsefi anlamda inanç ise, kanaat, zan ve tahmin olarak nitelendirilir. Bilgi zihni bir faaliyet olarak kabul edilir, inançta bu zihni faaliyetin son halini almış şeklidir diyebiliriz. Yani inanç, zihni olarak iki şeyden birinin kesin olarak kabul gördüğü bir durumdur diyebiliriz.
İnançlar bilimsel ve dini inanç olarak iki şekilde nitelendirilebilir. Örneğin, “Dünya dönüyor” bilimsel bir inanç olurken “Allah her şeyi var etmiştir” şeklindeki inanç ise dinin inanç kategorisine girer. Ayrıca bir ateistin yüce yaratıcının varlığını reddetmesi de bir inanç şeklidir. Görüldüğü üzere inanç hem bilimsel hem de dini inanç olarak seküler alanlarda da geçerli bir sözcüktür.
İnanç akılla temellendirebilir mi sorusuna gelirsek. Karşımıza öncelikle iman kavramı çıkar. İslam dini imanı akait, şeksiz şüphesiz inanma ve eleştiriden uzak bir görüş olarak açıklar. Ama bu inanılacak her şeyin kalbi olarakta bir onaylanmasını bildiren birçok ayet vardır. Burada ki kalbi onay aslında aklın da o bilgiyi kabul etmesi anlamına gelir. Dolayısıyla inancın sağlam temellere oturtulabilmesi ve imanın sağlanması için bilgi ile temellendirilmesi gerekir. Bu da inancın akıl yoluyla da kabul edilip temellendirilmesinin bir göstergesidir diyebiliriz.