Ölümden sonra yaşamın olup olmaması neden önemlidir? Tartışınız.
Ölümden sonraki hayatın varlığı din ve felsefenin en önemli problemlerinin arasında yer alır. Ölümden sonraki yaşam problemi daha çok ruh ve beden ilişkisi içinde değerlendirilir ve ruhun ölümsüzlüğü üzerinden şekillenir. Din ise ölümden sonraki yaşamı daha çok inanç ve akit kavramları üzerinde ele almıştır.
Dini inanç kavramı, bir şeyin varlığına kesin olarak inanıp kanaat etme durumuna işaret eder. Yani olan şeye şüphe duyulmadan şeksiz ve şüphesiz inanma durumudur. İnanç ve iman ayrılmaz bir bütündür ve kişi inandığı şeyi kabul ve tasdik etmek zorundadır.
Birçok dini inançta ölümden sonraki hayat kabul edilmiştir. Felsefe ise bu problemi farklı bakış açılarıyla ele alır ve farklı görüşler ışığında açıklamalar getirir. Örneğin Platon’a göre ruh önce var olduğu gibi sonrada varlığını sürdürecektir der. Ona göre ruh hayattır ve insanın özü ruhtur. Aristoteles ise ruhun bir form olduğunu ve bedene ait bir olgu olduğunu savunur. Aristoteles’e göre beden yok olduğunda ruhta yok olacaktır görüşü hakimdir.
Dini filozoflar da genel olarak ruhun bedenle birlikte olduğunu ve ayrı düşünülemeyeceklerini savunur. Bu görüşlerin dışında ruhun varlığını kabul etmeyen filozoflarda vardır.
Sonuç olarak ölümden sonra yaşımın olup olmaması kişinin kabul ettiği ve inanmayı tercih ettiği dini veya dünya görüşüyle alakalıdır. Herkes inandığı şekilde yaşar ve inandığı şekilde ölür.