“Kitapsız yaşamak; kör, sağır, dilsiz yaşamaktır.” sözünden hareketle bir konuşma;
Kitaplar şüphesiz ki akla gelmiş, bizi biz yapan ve kültürümüze kültür katan en değerli miraslardır. Kitaplar okunmak ve öğrenmek için vardır. Kitaplar sayesinde her gün gelişir, yeni bilgiler öğrenir ve kendimizi geliştiririz.
Kitaplar kimseye zarar vermeyen oldukça sıradan araçlardır. Kitaplar sayesinde bir arkadaşa ihtiyacımız olmadığı gibi hiç sıkılmayız da. Bize yeni yeni dünyalar yaratan ve bize her türlü bilgiyi açık açık anlatan kitaplar şüphesizdir ki bizim en yakın arkadaşlarımızdır.
Kitap okumadan yaşayan bir insan hayal edilemez bile. Ne cahildir o, ne konuşmayı biliyordur ne de buralarda kimlerin yaşadığını. Kimlerin sayesinde ayakta olduğumuzu, kimlerin sayesinde geliştiğimizi. Kitapsız yaşamak; kör, sağır, dilsiz yaşamaktır tabiki. Kitaplar yoksa evet görürüz ama göremeyiz aslında. Görmemiz gerekeni göremeyiz, körüzdür çünkü. Fikrin olmadığı bir konu hakkında bakış açısı üretemezsin, bakarsın ama asla göremezsin.
Kitaplar yoksa sağırız biz. Evet duyarız ama neyi duyarız. Ancak sokakta kim ne yapmış, kim hangi okulu kazanmış onu. Yani dedikoduları, faydalı şeyler duyar mıyız? Hayır, çünkü okumadık. Çünkü hakkında fikrimizin olmadığı konular bizi sıkar.
Kitaplar yoksa dilsiziz evet. Çünkü dilimiz konuşur ama ne konuşur? Öyle, böyle, şöyle. Dilimiz faydalı konuşur mu? İşe yarar mı? Hayır, asla. Kitaplar yoksa birer hiçiz biz.