İstiklal ve istikbal mücadelesi olan Kurtuluş Savaşı sonrası kazanılan zafer, bütün bir milletin var oluşunun kanıtıdır. 15 yaşına kadar şehit verdiğimiz bu savaşta kazanan olduk evet ama ağır bedeller de ödedik. Bizler bugün bulunduğumuz yerlerde yaşıyor isek şehitlerimizin hiç düşünmeden kendilerini ateşin önüne atmalarından kaynaklıdır. Bir savaş düşünün ki hem içeride ki düşmanlarla hem dışarıdan gelen düşmanlarla aynı anda harp içindesiniz. İmkanlar yetersiz sayınız az. Açlık yoksulluk baş göstermiş tüm Anadolu toprakları işgal altında. Düşmanın zalimce acımasızca insanımıza zulmettiği o günlerde karanlıkta parlayan bir ışık gibi doğan Mustafa Kemal, silah arkadaşlarıyla birlikte bu vatanı kurtarmaya azmetmiş ve gerçekleştirmiştir. Bizler onlara ne kadar teşekkür etsek ne kadar dua etsek azdır. Tabi bununla birlikte yapılan kuşatmalar, işgal altına alınan topraklar halkı ya hep ya hiç noktasına getirmiş bir milletin baş kaldırışını hızlandırmıştır. Bu bir Kurtuluş savaşı artık yüklerimizden kurtulmalı eski sistemin dayattığı zorluklar aşılmalıydık. Öyle de oldu halkımızın sırtından geçinen bir sistemden halkımızla yönetilen bir sisteme geçişte aynı süreçte devam etti. Kendi menfaati uğruna hiç acımadan bütün bir milleti ateşe atanlar hainliklerinin bedellerini elbette ödediler.
İşte böyle bir savaş sonrası hem kendimiz için çok çalışmalı hem de ülke genelinde gelişmişlik ve refah seviyesi arttırılmalıydı. Atlatılan zor günler artık geride kalmış şimdi diğer küçük savaşlarla ekonomimiz geri kazanılmalıydı. Her şey zamanla düzelecekti elbet. Peki böyle mukaddes bir zaferi elde eden milletimin bir istiklal marşı olamaz mıydı ? Hem de en güzeli olurdu. Üstat Mehmet Akif Ersoy bütün bir milletin duygularına tercüman olmuş hislerini yansıtmıştı. ‘’Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!’’ sözünü söylerken de aynı acılara aynı sıkıntılara tekrar düşmememiz için hayırlı bir dua etmişti.