Bir borcu ödeyemediğinizde “Nasıl olsa zamanında ödeyemedim. “mi dersiniz yoksa “Zamanında Ödeyemedim Ama En Kısa Zamanda Ödemeliyim.” mi dersiniz? Niçin?
İslam dininde borç alıp vermek uygun davranışlar arasında görülmektedir. Hele ki günümüzde Müslüman kimselerin kredi ve faize bulaşmaması için yardımlaşmanın olması gerekmektedir. Ancak borcu alan kişinin ödeme gününe sadık kalması gerekmektedir. Çünkü borcu veren kişi kendini ona göre hazırlamıştır. Alınan borcun geri ödenmesi zorunludur. Ancak geciktirildiği taktirde borç sahibinden mühlet istemek gerekmektedir. Ödeme imkanı olduğu halde mühlet istemeden borcunu geciktiren kimse günaha girmektedir. Bu konu hakkında ” Herhangi bir kimse, imkanı olduğu halde borcunu vermeyip geciktirirse, borcu verinceye kadar her gün amel defterine zulmetme günahı yazılır.” ( Tebarani) önemi açıkça belirtilmektedir.
Borcu olan kimsenin borcunu ödemesi gerekmektedir. Bu konu ile ilgili hadis-i şerifte, ” Borcu var iken verilen sadaka kabul olmaz” diye buyrulmuştur. Yine “Aldığı borcu ödemek istemeyen Allahü Teala, kıyamette ‘ Bu kimsenin hakkını sende bırakacağımı mı zannettin?” buyurarak, o kimsenin iyi amellerini alıp diğerine verir. Eğer borcunu vermeyenin iyi ameli yoksa, borç verinin kötü amellerini, günahlarını borçluya yükler.” (Taberani) ile borcu ödemenin önemi açıkça anlatılmıştır.
Görüldüğü gibi borcu ödemenin önemi hem İslam dininde hem de insanın ahlaki değerleri açısından oldukça önemlidir. Mühlet istemeden kendine göre tayin edilen ” Sonra ödesem de bir şey olmaz düşüncesi” insanlar arasında güven kaybına da neden olmaktadır. Her geçen gün zorlaşan hayat şartına karşı en yakınında olan insanların bu şekilde kaybedilme riski bulunmaktadır. Bu nedenle insanların alacağında ve vereceğinde sadık olması gerekmektedir.