Oğlunu cepheye göndermek istemeyen babanın yerinde siz olsanız nasıl davranırdınız? Sebepleriyle açıklayınız.

Her baba evladını çok sever. Onun iyiliği için gayret eder. Yaşadığımız şu zamanda bile evlat yetiştirmek büyütmek kolay değilken kaldı ki o dönemin şartlarında kolay olsun. Bizler geçen zaman değişen şartları ele alarak değerlendirmeler yapmalıyız. Birisini eleştiriyorken de hissi davranmak yerine kendimizi onun yerine koyup düşünmeli ona göre fikrimizi belirtmeliyiz. Şöyle düşünelim o günleri yaşıyoruz. Her yer savaş ve gidip dönebilen asker sayısı çok az. Büyük bir mucize olmadığı sürece giden dönmüyor. Bizde o dönemde yaşayan bir babayız. Çocuğumuz yaşına bakılmaksızın çağırılıyor. Canınızdan bir parça geri dönmeyecek bir yolculuğa çıkarılmak isteniyor. Siz ne kadar da tabi ki gidecek bu onun sorumluluğunun yerine getirmesini gerektirdiği ağır bir görev deseniz de içinizde kopan fırtınayı sadece siz bileceksinizdir.

 

Vatan bir evlattan daha değerli korunması gereken asli unsurumuz bu doğru. Ama kuru kuruya hamasetle vatan millet edebiyatı yapmak, bir babaya bu şekilde teselli vermek daha çok acıtır insanın içini. Günümüzde de şehitler olmuyor mu ? Bir çok eve ateş düşüp içlerini yakmıyor mu ? İşte ondan bahsediyorum. Adamın oğlu şehit olmuş, senin neyin gitti bu vatan içinde oğlu üzerinden prim yapıyorsun. Sana mı kalmış bu. Evet bir baba diyebilir vatan sağ olsun diye. Peki ya sana kim veriyor bu hakkı? Sen ki daha az vergi vermek için çırpınan zavallı ne istiyorsun o masum şehit babasından. Bırakın o garip bi çare insanlar üzerinden güç devşirmeyi. Bırakın üzülsünler içlerinde yaşadıkları gibi dışlarında da yaşasınlar o üzüntüyü. Onlar en kıymetli hazinelerini hiç çekinmeden yollamışlar bu vatan için. Bari üzülmeyi gidenlerinin ardından bir damla göz yaşı dökmeyi çok görmeyin onlara.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir