Rumeli’de iskân faaliyetlerine, ilk fetih ile beraber Orhan Gazi döneminden itibaren başlanmıştı. Osmanlıların Süleyman Paşa komutasında Rumeli’ye geçmeleri ile beraber yerleşilen ilk kale Çimbi Kalesi olmuştu. Dolayısıyla Çimbi Kalesi Osmanlıların Rumeli kıyılarında elde ettiği ilk köprübaşı olması açısından büyük öneme sahiptir.
Türklerin Rumeli’ye Yerleşmeleri
Rumeli’de birçok fetih gerçekleştiren Süleyman Paşa, Orhan Gazi’den fethedilen hisar ve vilayetlere yerleştirilmek üzere pek çok Müslüman’ın Rumeli’ye gönderilmesi gerektiğini söylemiş ve Gelibolu bölgesine iskân ettirmiştir. Rumeli’deki Osmanlı iskânı içten gönüllü göçler ve zorunlu sürgünler ile dıştan da belli bir dönemde Timur tehlikesi sebebiyle gerçekleşmiştir. Balkan toprakları gibi stratejik bir bölgenin iskânı Osmanlılar için ayrı bir öneme haiz olduğundan buraya nüfus nakledilmesine fazlaca özen gösterilmiştir. Rumeli’ye göç edenlerin birçoğunun amacının burayı yurt edinmek olduğu bilinmektedir.
Osmanlı Devleti’nin İskân Yöntemleri
Osmanlılar Rumeli’de kalıcı olmak istedikleri için buraya gelenleri ve sürgün ettiklerini sistemli bir şekilde iskân ettirmişler ve yeni yaşam sahaları ile yerleşim birimleri oluşturmuşlardır. Bu uygulanırken de başta vakıf ve temlik metoduna başvurulurken, sürgün usulü de yaygın olarak kullanılmıştır. İnsanlar sürgün edilirken, onların en verimli olacaklarına inanılan yeni fethedilmiş boş ve bereketli araziler tercih edilmektedir. Çünkü bu siyasetin temel amacı, devletin kendi gelirini arttırmaktır. Osmanlılar ‘da sıkça görülen bir uygulama da fethedilen yerlerin orayı fetheden komutanlara kılıç hakkı olarak verilmesidir. Böylece hem komutanlar ödüllendirilip fetih teşvik ediliyor hem de fethedilen yerlerin kaybedilmemesi için oraya başta yakınları olmak üzere nüfus nakledilip yerleşmeleri sağlanıyordu.